Çalınmamış
zillere parmak bastım
Girilmemiş
odalara nefesimi bıraktım
Açılmamış
pencerelerden sızan havaydım
Bakılmamış
gözlere dalıp esen yeldim
Yok kadardım
Var olanlardan çok kadardım
Yazılmamış
mektuplara ilk harf oldum
Alınmamış
biletlere teselli sundum
Gidilmemiş
yollara yeşil ışık yaktım
Kalınmamış
yerlere yatak serdim
Yok
kadardım
Var olanlardan çok kadardım
Anahtarı
kaybolmuş kapılara çilingirdim
Yağmur
düşmemiş topraklara gökkuşağıydım
Ayıp
olurların ortasını normalleştirendim
Kendine
itiraf edilemeyen cümlelere ana fikirdim
Yok
kadardım
Var olanlardan çok kadardım
Duyulmamış
müziklere ilk notaydım
Başlanamamış
şiirlere ilk dizeydim
Uçulmamış
ülkelere ilk vizeydim
Yaşanmamış
hayallere ilk merhabaydım
Yok kadardım
Var
olanlardan çok kadardım
Hayatın
yuvarlağında duramayan sivriydim
Düzenler
yuvarlağına sığamayan yamuktum
Yolların
yuvarlağında taliydim
Oyunlar
yuvarlağında hep ebeydim
Yok kadardım
Var olanlardan çok kadardım
Bana kalan yokların
Yok sonrası yalnızlık kokusuydum
Uzadım
Kadardan
Vaz
Geçtim
Yok
Oldum
Uzandım
Yalnızlığıma
Altımda
Toprak
Kokusu
Üstümde
Yıldız
Sessizliği
Pardon
Dedim
Hayata
Sen
Oyunlarına
Devam
Et
Bana
Yalnızlığımı
Bırak
Beni
Kırmadı
Hayat
Kocaman
İçindeki
Bir
Zerreyi
Zerre
Kadar
Önemsemedi
Ayrıldık
Yalnızlığın
Kalabalığı
Kıskandıran
Güzelliğinde
Durdum
Bir
Umuttum
Durdum
Bir
Teselliydim
Soldum
Bir
Hayat
Açısıydım
Daraldım
Boğuldum
Yok
Kadardım
Vaz
Geçtim
Yok
Oldum
Uza
27.02.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder