17 Ocak 1992 Cuma

Dün yürürken...

Dün yürürken tekmelediğim taşçık bugün, tekmelemeden önce durduğu yerde beni bekliyor. Tekmeledikten sonra durduğu yerin izi belli oluyor ve heyecanla tekrar taşın kucağına konmasını istiyor. Ayakkabılarımın ucu etrafına göz gezdirdikten sonra küçük bir hamle yaptı ve dün bastığı yerde olduğunu anladı.
Nasıl bir sokak bu !
Sokağın bedeninde yaşanan günlerin gecesinde yaşananlar sıfırlanıp, taze gün ışıklarıyla birlikte tekrar yaşanıyor. Tekmelediğimiz taşçık eski yerinde, yuvarlanıp gittiği yol ve yorulup durduğu yerin izi gözle görülür şekilde gülen yüzüyle bize bakıyor. Bir kere daha vurmak istiyor ayakkabım ve aynı yolu izleyerek yorulduğu yerde dinlensin istiyor. Vuruyor, gidiyor, dinleniyor. Bu sokakta her gün aynı olaylar yaşanıyor. Zamanın durduğu, her yeni günün bir önceki günün tekrarı olduğu sokaktan taşınıyorum…


1992

8 Ocak 1992 Çarşamba

Farklı bir insan şehrinde


Farklı bir insan şehrinde
Ara sokaklardan birinde
Eski Türk evi ve ben
                    Umursamazlık tabi umurlarımızda
                    Yalnızlık yanımızda
                    Zamanı ilerletiyoruz
Dönüş ne zaman diyerek
Kalan saatleri geçiriyoruz
                    Kalemin bitmesini fırsat bilerek
                    Şiirimizi bitiriyoruz
Bitt...

08.01.1992