29 Aralık 2015 Salı

Hayataltı dokunuşların















ksb

Hayataltı dokunuşların
Tiz sessizliğinde
Göçmen kuşlarının
Hiçliğe yerleşişlerinde
Dalgacı karabatakların
Zifiri soluklarında
Renk türkülü uçurtmaların
Bir like için çakılışlarında
Ne doğuma ne ölüme
Dokunamayan izsiz parmaklarda
Uç uçabilirsen
Kon konabilirsen
İple dönenlerin
Topaç koşularında
Tencereden süt taşırmamışların
Pastörize nefeslerinde
Zeytin ağacına dokunmamışların
Sızma sığlıklarında
Kuş görmemişlerin
Geleceğe uçuşlarında
Uç uçabilirsen
Kon konabilirsen
Gidecek yersiz kalışların
Manasız anlamlarında
Fotoselli yüreklerin
Soluksuz nefeslerinde
Dokunma engellilerin
Temazsız kucaklarında
Yar bana bir eğlence ilişkilerinin
Sessiz gevezeliklerinde
Gölge oyunu hayat
Bir milimlik yüreklerin
Kilometrelerce gölgelerinde
Paylaşmalı hayat

29.12.2015

28 Aralık 2015 Pazartesi

Hiçtiret in sonunda















ksb

Hiçtiret in sonunda
Hiç lik de lıkır lıkır
Yüreğime alkol basıyorum
Alsuman bile olmuyor
Adımlarım lıkır lıkır
Gölgem tıkır tıkır
Güneşi gözlerimde sektiriyorum
Deniz kokusunu tenimde yüzdürüyorum
Martıları hiçliğe konuduruyorum
Yüreğimi havaya atıyorum
Kapmıyorlar bakmıyorlar
Uzun sigaramı yakıyorum
Kimsesizliğe uzanıyorum
Kendim kadar tütüyorum
Ruhum duman yüreğim is
Hiç lik en nefis
Kendimi
Okunmayan bir kitabın arasında
Kurutuyorum
Bakışlarımı
Oturulmayan bir kayanın altında
Kurutuyorum
Dokunuşlarımı
Bakılmayan göz kapaklarının arasında
Kurutuyorum
Tutuşlarımı
Mengenenin yanaklarının kucağında
Kurutuyorum
Anlayışlarımı
Gelmeyecek yıla mektubunun zarfında
Kurutuyorum
Uzun an dır yazmıyorum
Harflerimi topukladım
Kelimelerimi borç verdim
Cümlelerimi çıkmaz sokağa şutladım
Bir uzun sigara daha
Lıkır lıkır nefesinin arasında
Ben neler yaşıyorum
Sen şımarıksın
Sen böyle değildin
Kendine gel
Bir kere de
Kendini eleştir
Fıstık gibi hayatın var
Yaşa gitsin
...
Nasılsın sorusuna hasret
Kulağıma vurulanlar
Hiç lik de lıkır lıkır
Saçımın en üst telinden dökülüyor
Hala kuruyum
Kendimi
Yaşanmamış bir hayatın arasında
Kurutuyorum
Gördüklerimi görmüyorum
Görmediklerimlerimle buluşuyorum
Daha kendime kendimle kalmadım
Ama eninde kendimde kalacağım
Daha sevişmedim
Ama eninde kendimde sevişeceğim
Hiç kadar olup
Hiç kadar dokunup
Hiç kadar yürüyeceğim
Hiç olabilmenin
Zorluğunu yüreğimde hissederek
Hiç olmanın içinde koşacağım
Hiçtiret in sonunda
Hiç lik de lıkır lıkır
Artık masaya vurmayacağım
İçeriz
...

28.12.2015

30 Kasım 2015 Pazartesi

Yazamıyorum















ksb

Yazamıyorum
Bu salak dünyayı anlamıyorum
Bi bok bilmeyenlerin
Bilenlerin üstüne çektikleri sifona
Dayanamıyorum
Bu arada ben bilen değilim
Suyun yuvarlağında dönenim
Evet  salağım
Aşk ile yaşayacağına yürek basacak kadar
Salağım
Herkes kadar akıllı olamadım
Herkes kadar bilgili olamadım
Doğduğum kadar nefes aldım
Üstüne alakadar olmadım
Bince insana dokundum
Bince insanı anladım
Bir tek kendimi anlatamadım
Hep gitmek istedim
Hep burada kaldım
Neden olduğunu hep bildim
Hiç bir an anlatamadım
Gaz lambasının püfüne doğdum
Sosyal medyanın kolaylığına düştüm
Hiç bir şey hissetmeyenlerin
Kolaylığında boğuldum
Ve hiç kimseydim
Bilen değildim
Sadece kendi kadar düşünendim
Karanlık sokaklara girdim
Ama kendim kadar karanlık
Karanlık ilişkilere girdim
Ama kendim kadar karanlık
Karanlık dünyaya doğdum
Ama benden karanlık
Ölmedim
Hiç bi bok anlamayanların ortasında
En çok kokan bok oldum
Kendi kokumdan rahatsız oldum
Kendimi
Sadece kendime kokuttum
Siz de
Kendinize kokun
Başkasının kokusuyla
Burunlarınızı tıkamayın
Ya da tıkayın
En özlü sözleri
Başkası kadar yazın
Başkası olmanın tadını
Kendinizi bi bok zannederek
İçinize çekin
Hayat sizin


30.11.2015

9 Kasım 2015 Pazartesi

bana gelme















ksb

bana gelme
harflerim yokuş yukarı
kelimelerim arnavut kaldırımlı
ayakkabıların topuklu
cümlelerim henüz basılmamış
gözlere denk gelmemiş
boş sayfanın karlarındayım
beni okuyamazsın
bakarsın
beni duyamazsın
dalarsın
kendim kayıp
bulamazsın
bana gelme
bildiklerim vurgun
dokunduklarım çapaklı
tuttuklarım uçurtmalı
gördüklerim tutuklu
hissettiklerim yağmurlu
hiçliğin açık parantezindeyim
bana dokunamazsın
bakarsın
beni göremezsin
dalarsın
hissettiklerim kayıp
bulamazsın
bana gelme
aşkı arıyorsan
dostluğu arıyorsan
paylaşmayı arıyorsan
hissetmeyi arıyorsan
kendinde kaybolursun
beni suçlarsın
bütün güzellikler hayatta
bende değil
bütün anlamlar hayatta
bende değil
bana gelme
hayatta kal
bana kalma
hayata kal
ben başka bir yerdeyim
ama bildiğin başkalar da değil
bana gelme
hayata kal
bana gelirsen
gelemediğin yerden dönemezsin
hiçliğin paslı kapısına çarparsın
hayata sekersin
kendine sekersin
boşuna paslanma
hayata kal
illaki geleceğim dersen
illaki gelme
bana gelme
hayata kal
bende ki aydınlık
hayata karanlık
bende ki güneş
hayata karabasan
bendekiler bana güzel
hayata çirkin
bana gelme
hayata kal
umudun kalsın
ben isyanımı bile unuttum
göz yaşlarımı bile körbuluttum
ağlarsam rakı ağlarım
gölgesine sigara yakarım
seni de yakarım
bana gelme hayat
kendine kal
ben senden gittim
sen başkalarına kal
bütünlemeye girmem
çıkışımı aldım
uzaklardayım
sen yakınlara kal
bana gelme hayat
kendine kal
başkalarını oynat
...

09.11.2015

8 Kasım 2015 Pazar

hayat kim kadar
















ksb

hayat kim kadar
aşkın mı
ailen mi
dostların mı
para mı
hayat kendin kadar
aşkın kendin kadar
ailen kendin kadar
dostların kendin kadar
aşkına mı kızıyorsun
kendine kız
ailene mi kızıyorsun
kendine kız
dostlarına mı kızıyorsun
kendine kız
ya da
kendini tanı
kendin kadar kendin olduğun
aşkının mutluluğunu yaşa
kendini tanı
kendin kadar kendin olduğun
ailenin mutluluğunu yaşa
kendini tanı
kendin kadar kendin olduğun
dostlarınla mutluluğu yaşa
hayat kendin kadar
acısı da mutluluğu da
kendin kadar
hayat kendin kadar
kendini tanı
kendin kadar yaşa
yakışanda senin olsun
yakışmayanda
başkalarını mutlu etmek için
kendin kadar olman yeterlidir
olmuyorlarsa
senin kadar değildirler
ister eksik ister fazla
...

08.10.2015

5 Kasım 2015 Perşembe

korkuluk gibiyim















ksb

korkuluk gibiyim
uzaktan bakınca
bir şeye benziyorum
aslında hiç bir şeyim
kuşlar insanlar
kafama yüreğime sıçıyor
piyango alıyorum
bi bok çıkmıyor
zaten adım bok
korkuluk gibiyim
uzaktan bakınca
hayattan bıkınca
bir boka benziyorum
aslında yokum
hiç bir yerin
hiç karanlığında
hiç bakışlı görmezlerin
hiç dokunuşlu rüzgarların
kurutmayan yaşlarında
hiçtiretmişim gitmişim
korkuluk gibiyim
ben kendimden gitmiş
bir korkuluk um
ama bir im
kuşlar insanlar
kafama yüreğime sıçıyor
piyango alıyorum
kendimi alıyorum
artık benden kimseye
bi bok çıkmıyor
rastgele


04.10.2015

2 Kasım 2015 Pazartesi

bizim yüreğimiz















ksb

bizim yüreğimiz
hep olmayacakları sevdi
olmayacak kadına adama
aşık olduk
olmayacağını bile bile
sonuna kadar sevdik
bizim yüreğimiz
hep olmayacakları sevdi
olmayacak değeri bilinmeyecek
işlere aşık olduk
olmayacağını bile bile
harflerin notaların peşine düştük
sonuna kadar sevdik
bizim yüreğimiz
hep olmayacakları sevdi
olmayacak yaşayamayacak
ülkeye aşık olduk
olmayacağını bile bile
yaşayamayacağımızı bile bile
sonuna kadar sevdik
bizim yüreğimiz
hep olmayacakları sevdi
olmayacak dünyaya ınga dedik
insana aşık olduk
olmayacağını bile bile
herkesi nefes alan hissettik
sonuna kadar sevdik
bizim yüreğimiz
hep olmayacakları sevdi
olmuyor be yüreğim
seni içimden söküp atasım var
yalan bile olamayan dünyayı
ayağımda sektirip atasım var
olmuyor be yüreğim
bu dünyada insan olunmuyor
bildiklerim bilmediklerime yetmiyor
dokunduklarım dokunmadıklarıma yetmiyor
nefesim yaşamaya yetmiyor
olmuyor be yüreğim
senden benden ayrıl
düzene sarıl
ben bensiz kalayım
sığ bir köşede
hiç olayım


02.10.2015

28 Ekim 2015 Çarşamba

sigara dumanı sisinde


















ksb

sigara dumanı sisinde
rakı aydınlığı yakamozunda
tahta masanın ayakları
uzanmış lacivertin içine
bardaklar masayı döverken
martılar moda kıyafetleriyle
iskeleye dizilirken
utangaç son vapur
sabahına demirlerken
bugünün anısına
geçmişe özlem yakılırken
ne güzeldik bee
sesleri maviye yıldız olurken
unutulmuş dokunuşlar
yeniden merhaba derken
kaybolmuş sözler
reenkarnasyonu yaşarken
yarım asırın önünde
kalanlarla gözler gülerken
suskun kelimeler
çığlık çığlığa olurken
ne idik ne olduk
harfleri sıraya dizilirken
biz büyüdük hiç oldu hayat
bakışlardan süzülürken
eninde sonunda kafayı bulup
kucaklar açılırken
gece yalnızlığımıza şal olurken
sabaha heyecanla uzanıp
kendi hallerimize dönerken
hayat sürer gider
yalnızlık kucağımıza kalır
hiçlik yatağımıza uzanır
bir off çeksek
karşı ki dağlar bile utanır
inadına yaşanır
...

28.10.2015

27 Ekim 2015 Salı

koşup gelme hayat

-->













ksb

koşup gelme hayat
sende yokum
kendimdeyim
koşup gelme umut
seninle değilim
kendi nefesimdeyim
koşup gelme düş
senden uzaktayım
gerçeğin dibindeyim
koşup gelme yarın
senden önceyim
çıkmazda dünü sektiriyorum
sana şutluyorum
isterseniz gelin
görünmeyenin aynasındayım
fotoselli tenlerin kucağındayım
sabaha kavuşamayan gecelerdeyim
duvara açılan pencerelerdeyim
asfalta açan kır çiçeklerindeyim
burası iyi
beğenirseniz vermem
kendime zimmetledim
kıyamam
isterseniz gelin
ama damat yok
karanlık sokakların
ıhlamur kokusu yangınlarının
rakıyla söndürülmüş
tavan arası dokunuşlarının
tahta masaya kazılmış
sessiz harflerin
okunamayan kelimelerinin
cümle intiharlarının infazlarında
paragraflar rögar kapaklarında
silik izsizlerin doğuşlarında
kimse yok hiç var
bir derin nefes kadar
yalnızlık var
isterseniz gelin
kaybolun
görünmemekten evladır
eninde sonunda hayat
kendine kadardır
komik ki
benim hala umudum var
çalıyor
...


27.10.2015

Aşk için yaşayacak



















ksb

Aşk için yaşayacak
Saçlarını bakışıyla okşayacak
Gözlerini gül dürecek
Tenini pamuklayacak
Düşlerini gerçekleyecek
Dününü bugünleyecek
Nefesini nefesleyecek
Bir dünya
Bir dokunuş
Aşk için yaşayacak
Göz yaşlarına dokunacak
Kuraklığını sağanaklayacak
Kaybolmuşluğunu bulacak
Suskun sözlerini duyacak
Dalışlarına vurgunlanacak
Vaz geçmişliğini nefesleyecek
Bir dünya
Bir dokunuş
Aşk için yaşayacak
İnsan insana paylaşacak
Sevgisini har vurmayacak
Dokunuşlarını soldurmayacak
Düşüncelerini karartmayacak
Bütünü kendi kadar anlayacak
Gitti mi gidecek
Kaldı mı kalacak
Yüreğinden nefes alacak
Bir dünya
Bir dokunuş
Bir rüya
...


27,10.2015

23 Ekim 2015 Cuma

sabahsız gecelerin


 ksb

sabahsız gecelerin
sahipsiz bakışlarında
ıhlamur ağacı rüzgarlarının
denk gelmediği adımlarında
bir yürek kırpımı zamanının
nefessiz dokunuşlarında
hayat kıpırdamıyor
bana göz kırpmıyor
yalnızlığın efsunlu kokularında
zifiri dibi sokakların
rögar kapaklarında
sensizliğin çığlıkları yankılanıyor
yüreğim düşüyor
kanalizasyona boğuluyor
kimsesizler denizinin
hiç lacivertlerinde
bir kırmızı balon kaçıyor
gökyüzünü bulamıyor
hayat kayboluyor
kimsesiz kadar kimsesizlerin
yalnızlık kadar yalınlıklarında
balayı briçi oynanmıyor
iyi bir elin olması gerekiyor
hayat duruyor
inadına sokaklar eskiyor
deniz kıyıları saklanıyor
duvarlar sarılıyor
ne olmazsa olmasın
kalp geri kalıyor
yalancı nefeslerini
hayatın göbeğine bırakıyor
kimsesizlik iyi de
sensizlik karabasan
uyumuyorum
gözüm açık yüreğim batık
yürüyorum
ne olmazsa olmasın
ölünmüyor
anlamı kalmıyor
ne olmazsa olmasın
yaşanıyor
yalnızlığın kokusunda
yıldızlar kaymıyor
gerek de kalmıyor
kendin bir yana
hayat öbür yana
adım adım
hayat karışlanıyor
eninde sonunda
kendine kadar gidiliyor
kendine kalınıyor



23.10.2015

21 Ekim 2015 Çarşamba

kan ada

 ksb


kan ada
yağmurları altında
herkes şemsiyesiz
ihtiyaç varmış ıslanmaya
gökkuşağı mutluluklarına
neyse
çokça kalabalıktan sonra
yek başıma gaz sobasına
tek başıma göz rüzgarıma
bir başıma ben nefesime
yalnız başıma güneş sobesine
yürüyüp yürüyorum
iyi mi geliyor
bilmiyorum
kalabalıktan iyi
güzel mi oluyor
bilmiyorum
kalabalıktan yakışıklı
durup düşünmüyorum
yürüyüp düşünüyorum
yeni bir şey bulmuyorum
bütün bildiklerim eski
yeni bir umut keşfetmiyorum
bütün umutlarım eski
yeni bir hayat bulmuyorum
bütün yaşadığım eski
bir kahverengi banka oturuyorum
ayakkabılarımı çıkarıyorum
çıplak ayaklarımdan boşalıyorum
insan insan akıyorum
etrafım orman oluyor
yüreğimi dönüp yürüyorum
kendim kadar adımlıyorum
kendim kadar ağlıyorum
kendim kadar boğuluyorum
hala ölmüyorum
nasıl bilirdiniz
kısmet
...


21.10.2015

17 Ekim 2015 Cumartesi

bir daha

 
















ksb

bir daha
hiç bir daha
gözlerine o bakışın
denk gelmesini istemezdim
hele ki
ben hiç denk getirmek istemezdim
o bakışların sürekli karşımda
geçmişe karışamam ama
bugün benimdir
benim suçumdur
benim yüreğimin kanıdır
affet demek kolay
güldüreceğim demek kolay
beceremedim demek kolay
çok sevdim demek kolay
sevdiğini üzmeyeceksin
sebebi ne olursa olsun
bir damlasını akıtmayacaksın
yüreğin yiyorsa kahkaha olacaksın
umut olacaksın bugün olacaksın
yoksa aşığım demek kolay
hakkını vereceksin
veremedim dünya güzelim
umudum senin bulman
yeni hayatında mutlu olman
ben bir hiçim
sevdiceğini mutlu edemeyen yokum
bilirim özür dilenmesini seversin
tabi ki dilerim
ama bilirim de
hiç bir şeyi unutturmayacağını
iyiliklerimi de kötülüklerimi de
unut
hiç gelmemiş bir bayram olayım
hiç güldürmemiş bir nefes alamayan olayım
benli anlarını olmayan yere kilitle
anahtarını olmayan yere at
yaşanmamış olayım ki
üzüntüleri de yaşatmamış olayım
sen kendine de
dünyaya da yetersin
sen kadar yaşa
dünyalar kadar mutlu ol


17.10.2015

11 Ekim 2015 Pazar

başucumda sen

 



















başucumda sen
yastığımda çarşafımda yorganımda
uykusuzluğumda derin uykumda
günaydınımda iyi gecelerimde
rüyalarımda yatak odamda sen
yüzümü yıkarken sen
aynamda sana aldığım şampuanda
dış fırçanda orkitinde makyaj pamuğunda
saç fırçanda kalan güzelim dokunuşlarında
banyomda musluktan damlayan göz yaşlarımda sen
kanapeme uzanırken sen
vücudunun izleri renginde uzanışının mükemmelliğinde
bana bakışlarında hayata doğuşlarında
sen kişilik kanapemin sensizliğinde
sabaha dokunuşlarımda sen
terasımda sen
sensizliğe düşen yağmurlarda
sensiz kurumayan çamaşırlarımda
güneşin dolunayın denk gelmediği havasızlığımda
gökyüzüne uzanan sensizliğimde sen
sebebi ne olursa olsun
sevdiğini mutlu edememek acıtıyor
yüreğini imkansızlığa kanatıyor
giyinirken soyunurken sen
sen rengi t.shirtlarımda gömleklerimde
sen adımlı ayakkabılarımda çoraplarımda
sen yağmurlu başıma denk gelmeyen kapşonlarımda
sen dokunuşlu boxerlarımda
sen olan tenimin her nefesinde
çıplaklığımda sen
sebebi ne olursa olsun
sevdiğini mutlu edememek acıtıyor
yüreğini imkansızlığa kanatıyor
sokağa attığım ilk adımda sen
saatlerce yürüdüğüm yollarda
ulaştığım deniz kıyısında
martıların dalgalara süzülüşlerinde
tahta sandalyemin mavisinde
içtiğim biraların her nefesinde
sensizliğe vurduğum kadehten süzülen göz yaşlarımda
aldığım hayat anlarının hepsinde sen
bildiklerimde unuttuklarımda
kahkahalarımda gözümden sıkılan yaşlarımda
bakışlarımda dokunuşlarımda
hayata kızışlarımda sebebsizliklerimde
yaşamak için tek sebebimde
aldığım her nefeste attığım her adımda
içimde dışımda dünyamda sen
sebebi ne olursa olsun
sevdiğini mutlu edememek acıtıyor
yüreğini imkansızlığa kanatıyor
sadece üzgünüm
sana yetecek kadar nefes alamadığım
sana dokunacak kadar var olamadığım
seni mutlu edecek kadar yaşayamadığım
seni yüreğime sığdıramadığım
için çok üzgünüm
seni üzdüğüm için nefessizim
tek bir dileğim var
yanında ben olamasam bile
sonuna kadar hakettiğin bu hayatta
en mutlu en keyifli en anlamlı
sen ol ki
ben de sensiz yaşayabileyim
sebebi ne olursa olsun
sevdiğini mutlu edememek acıtıyor
yüreğini imkansızlığa kanatıyor
...

11.10.2015

10 Ekim 2015 Cumartesi

dün gibi yaşayamıyorum

 












ksb

dün gibi yaşayamıyorum
yarın gibi yaşayamıyorum
bugün de yaşamayı seviyordum
bugünüm
dün de boğuldu
yarın da intihar etti
bana kendimden başka an kalmadı
biriktirdiklerim layığını buldu
göz yaşlarım kendimi boğdu
dokunuşlarım kendimi astı
kurtuldum
bitmek bilmeyen anlayışlardan
kurtuldum
sonu gelmeyen dokunuşlardan
kurtuldum
yüreğimi mengene izlerinde yakmaktan
tek başınayım
yalnIzlık türkümün gidermoni orkestrası benim
gittim
bastığım yerlerin izi kaldı
ben zannediyorlar
gülen gözlerimi
göz yaşlarıyla yıkadım
sayısız mandalla rüzgara astım
ben bakıyorum zannediyorlar
sımsıcak ellerimi
kardelenlerle yıkadım
sayısız balonla gökyüzüne yolladım
ben dokunuyorum zannediyorlar
imkansız yüreğimi
kahpe yangınlarla tütsüledim
küllerini hayata astım
ben hissediyorum zannediyorlar
zaten
hayat zannedildiği kadar yaşanıyor
o nedenle kimse için bir şey farketmiyor
yokum
sağım solum felç
yokum
elim gözüm kör
yokum
size siz kaldınız
lütfen keyfini çIkarınız
beni sormazsınız
ben benimleyim
kendi bugünümü
tekrar yalnızlığa doğurma peşindeyim
sizlere
dün kaldı yarın kaldı
parlatmaya devam edin
kendiniz kadar kalın
.

10.10.2015