Nar
çiçeği fısıltılarını
Sensiz
sabahımda duyarken
Güneşin
ıslığını
Sensiz
odamda çınlatırken
Bir
güne daha
Sensiz
sigara dumanı olurken
İki kişilik yalnız sabahlarda kaldım
Sen rüyalarımın terinde uyandım
Dipsiz
ve acımasız bir kuyu gibi sensizlik
Ne
ipiyle uzanan bir kovam var
Ne de
bir damla suyum
Kuraklık
çökmüş kuyu gibiyim
Yalnız
karanlıklarında üşüyen
Bomboş yastığına sarılan
Çarşaftaki teninin kıvrımlarında kaybolan
Sensiz
odanın tavanına sıkışan
Kalkınca sensiz terliklerini adımlayan
Günaydını fotoğrafına konduran
Bisensiz garibim loş sabahlarda
İsyanla
kalkıyorum
Sabahları
yakıyorum
Üzerinde
kahve demliyorum
Her
yudumda seni içiyorum
Her
nefeste seni çekiyorum
Sensizliğin
idamında sallanıyorum
İki
Kişilik
Yalnız
Sabahları
Sevmiyorum
Az
Kaldı
Satırlarını
Okumak
İstemiyorum
Seni
İstiyorum
Uyurken
Ki
Gülüşlerinde
Kaybolmak
İstiyorum
Yorgunluğunu
Üflediğin
Dudaklarında
Kalmak
İstiyorum
Biz
Yatağında
Biz
Çarşafında
Biz
Yastığında
Biz
Kadar
Yatıp
Biz
Kadar
Günü
Aydınlatmak
İstiyorum
Sensizliğin
İdamında
Sallanıyorum
15.08.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder