Hayatın kutusunu
açtım
Siyah beyaz
zamanların
Fotoğraflarına
baktım
Sivilcelerimi
sıktım
Beşerden maç
yapan
Sakallarımı
kestim
Hatırlamadığım
kızı beğendim
Kendime şaşırdım
Uzak
Kartpostalları
aldım
Bilmediğim
sıraya dizdim
Satırları okudum
Gençliklerini
gördüm
Heyecanları
buldum
Uzak
Kumbaramda
kalmış
Eski zamanları
salladım
Elime düşmeden
uçtular
Geleceğe
gittiler
Sessizliği
bıraktılar
Uzak
Espadrilleri
giydim
Hala
büyümediğimi anladım
Arkasına
basmadım
Solmuş
renklerine daldım
Geçmişe uyandım
Uzak
Canı kaymak
isteyen
Cebinde manda
taşır
Kasedi sarmış
Çözmeye çalıştım
Kurşun kalemle
sardım
Uzak
Kırmızı speedo
mayom
Çin kesimin içine
kaçmış
Slip silp
uzanmış
Taze günlerde de
zayıf olan
Bedenime tam
oldu
Uzak
Misketlerime
dokundum
Topaçımla
konuşurlarken
Taka takayı
elime aldım
Yine kemiklerime
denk getirdim
Gazoz kapaklarım
güldü
Uzak
Peçetelere
yazılmış
Kızlara dokundum
Özenle katlanmış
Beyazlığı ile
vedalaşmış
Bugünlere
saklanmış
Kimbilir nerede
o kızlar
Görsem
tanıyamayacağım kadar
Gittikleri yerde
Neler yapıyorlar
Uzak
Günlüğümü açtım
Satırlara
ağladım
Yine kızlar var
Uzaktan sevilen
Sinemaya gidilen
Şimdilerde
kırışmış
Eline
kavuşulabilen
Yine anlamamış hayat beni
Gitmelere kalkmış
Anlatmalara girişmiş
Sadece sevseniz olmaz mı demiş
En yakınım olan
Satırlara dökülmüş
Hayat
Bugün
Hayatın
Kutusunda
Yalnızlık
Var
Yaşanmışlıklar
Sadece
Yaşandığı
An
Canlı
Sonrası
Banttan
Bugün
Canlı
Olan
Sadece
Yalnızlık
Yalnız
Doğmak
Iyi
De
Kutuda
Sadece
Yalnızlık
Olması
Bugüne
Kadarları
Üzmez
Mi
Olsun
Arasıra
Bantı
Takıp
Yanana
Kadar
Izlersin
Bir
Başkasının
Hayatını
Izler
Gibi
Ölmezsin
Uzak
Kutu
Yalnızlık
27.02.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder