2 Eylül 2011 Cuma

Bir duble rakı kadar




















Bir duble rakı kadar
İçinde kalamayan
Hayatın
                    Tozlu sokaklarında
                    Bıraktığın aşkların
                    Dolunaya astığın çarşafların
                    Yuvarlağa yayılan hatıralarında
                    Yakılan sigaranın
Dumanı yayılıyor saklı odaya
Kaç kişiyi sevecenlikle ağırlayan
Kokularını tenlerini yüzlerini
Yüreğinde biriktiren
Unutulan küpeleri itina ile saklayan
Yürek izlerini çerçeveletip duvarına asan
Nefesini duyduğu tenleri kozalayan
Gece koynuna alıp sabaha kadar taşıyan
Saklı odanın sessizliğinde
Uyudum uyandım
                    Yine bir güne başlamanın
                    Kahveye koşturan zamanların
                    İlk sigara aydınlığında
                    Üşüdüm düşündüm
Şarapçı diye yaftalanan
Kimbilir hangi hayatı unutamayan
Sevgili insanla aynı anda uyandım
                    Kendimi sokağa atamayacak kadar
                    Kendimi temiz giysilerden kopamayacak kadar
                    Kendimi biriktirdiklerimden vazgeçemeyecek kadar
                    Saklı odamda uyandım
Eninde başında hiç bir şey kalmayacak
                    Koşuşturmanın
                    Dokundukça acıtacak paylaşımların
                    Sevdikçe küçülecek yüreğin
                    Vaz geç ilmezi ne
                    Umut mu
                    Gelecek mi
Bu
Defa
Olacak
                    Bu
                    İnsanla
                    Olacak
                   
Kim
Ekmiş
İçimize
İllaki
Olur
                    Dayan
                    Ne
                    Olur
                    Cümlesini
Onca
Yaşanmışlığın
İçinden
Çıkamayan
Ders
Hangi
Okulda
Seçmeli
                    Nereye
                    Kadar
                    Gitmeli
Benden
Olsa
Olsa
Rakıcı
Olur
                    O
                    Da
                    Kapandı

02.09.2011

Hiç yorum yok: