Bulut teninde
Yağmur gibi
Doğmayı özledim
Imkansız yüreğinde
Ilkbahar çiçekleri gibi
Açmayı özledim
Sonbahar
hüznünde
Dökülen
yapraklar gibi
Ağlamayı özledim
Karanlık gecelerinde
Inatçı bir dolunay gibi
Var olmayı özledim
Gidiş
gelişlerinde
Sakin bir
istasyon gibi
Dinlendirmeyi
özledim
Bilinmez anlarında
Kanıtlanmış formül gibi
Gerçek olmayı özledim
Ve gittim
Hem gittim
Hem de özledim
Aslında özlediğim
Kendi hallerim
Belki seni aramıyorum
Sana sunduğum
Kendimi arıyorum
Seni
Sana
Dediğimde
Aslında var
olmayan
Tanımadığım
Tanışamayacağım
Tanışmak istemediğim
Bir
kadın
Aşk hallerimi
Arıyorum
Özlüyorum
Ama istemiyorum
Böyle iyiyim
Ama
O da
Bambaşka bir dokunuş
Olsun varsın
Gidilsin
gelinsin
Ağaç gölgesinde
beklensin
Illaki yaşansın
Ve
Kendine geri dönülsün
Gözyaşlarım
Sahipsiz kalsın
Içkiler
Şişelerinden
Içime aksın
Kafam
Duvarlara
Perküsyon olsun
Ama
Illaki kendime
Geri dönülsün
Nehirler
deltalarına
Dökülsün
Günebakanlar
Güneşe açsın
Sevgilinin treni
Rötar yapmasın
Bu satırlarda
Bitsin
Diğerlerini
Bekletmesin
13.05.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder