Aşkın
en halinde
Yüreğin
deli atışlarında
Tenin
onsuz geçmeyişlerinde
Saklanan
anlamın
Ömürlük
dokunuşlarında
Bir bakışına hayat
Bir gidişine ölüm zamanlarından
Kalan hayatın boş kümesinde
Parantezleri yüreğime dolanmış şekilde
Dikiliyorum
Eski aşklar sinemasının
Mavi tahta sandalyesinde
Gazozuma votka
katıyorum
Tek
kişilik perdenin
Kapanmak
bilmeyen kıvrımlarında
Saklanıyorum
Hayat ebesi olmanın
Kurt beklemelerinde
Kurtlanıyorum
Dost
sevgililerimin
Dostlukları
dökülüyor
Sevgililikleri
uzağa düşüyor
Kimsesiz hayatın kimsesinde
Yatıya kalıyorum
Şişme yatağın en köşesinde
Arkama bir ordu sığacak kadar köşesinde
Uyuyamıyorum
Uykum da gelmiyor
Anasonun
bilmecesinde
Çözdükçe
anlamından kaçan zamanlarda
Yürüyorum
Yerinde sayan sokağın
Sonuna ulaşamıyorum
Bir
çocuk çıkıyor
Gülümsüyor
İçimi
hissediyor
Saatlerce
kucağımda oturuyor
Kıpırdayamıyorum
Sevgisinin
güzelliğinde kala kalıyorum
Yine kıyamıyorum
İllaki
bir anlam
Hayatın
beklenmedik deliğinden
Yüreğini
uzatıyor
Görmeden geçemiyorum
Eksik bırakanlara kızıyorum
Belki
de eksik kaldığı için
Saatlerce
kucağımda oturduğunu
İçimi
hissettiğini
Gülümsediğini
Umursamıyorum
Kendimi
Değerli
Hissetmenin
Afyonunda
Nezaret
De
Kalıyorum
Bir
Gülümseme
Kadar
Kolay
Hayatın
Uzatılan
Bulmacalarında
Boş
Kalan
Kareleri
İnadına
Karalıyorum
Çünkü
Boş
Değiller
Bakmasını
Bilmeden
Bakanların
Boş
Hallerindeler
Bir
Bakış
Kadar
Gidilemeyen
Hayatın
Kapısını
Kapatıyorum
İçeride
Miyim
Dışarıda
Mıyım
Nerden
Baktığına
Göre
Değişir
Kimsesiz
Hayatın
Kimsesindeyim
Üç
Nokta
30.03.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder