1 Ekim 1998 Perşembe

Yürekler düşüyor gökyüzünden

Yürekler düşüyor gökyüzünden, bir havuzda toplanıyor, insanların ellerinde kepçeler topluyorlar, kimine s, kimine m, kimine l, kimine xl, kimine xxl…
Canımın niçin canlı olduğunu düşünmediğim, tenime yaklaşabilecek kadar güler yüzlü tenleri reddetmediğim, yarının ise beş harfli bir kelime olmasının dışında bana bir anlam ifade etmediği, birden çok insanla ilişkiler içinde olacağım kalabalığımla birlikte yüzlerimizde gülücükler açtırarak, şifalı suların altında yatarak topraktan gök tarafına doğru büyüyeceğimiz bir ortam umut ettiğim…
Üzerine birilerinin rakamlar yazdığı ve diğerlerinin sürekli peşlerinden koştuğu değer adı verilen değerlere teyet geçmediğim, böyle yapmamalı ya da yapmalı gibi meli mazlı takıları önümden resmi geçit yaptırmadığım, yüreğimde tomurcuklanıp yüzümden sevgi olarak yayılan sıcaklığa sonsuz güvendiğim, içimde ikamet eden duygularımı karşı yüreklere fırlattığımda bana doğru geri dönen ya da orada kalan bölümüyle beslenip toraman bir çocuk olduğum, ve yazılası sayfalarca dip not, sığ notlarıda buralara yazmadığım bir ben vardı düzenler yuvarlağında…
Ve,
İki kasım bindokuzyüzaltmışsekiz günü fırtına sonrası yoğun seslilik ortamında ınga dedikten sonra içime düşen yürek ile karşılaştığımdaki
dip ve sığ notlarım…

İyi ki doğdun
Umuttun
Gelecektin
Mutluluktun
Hayattın
Nefestin

Ve dört temmuz günü herkeslerden aldım seni, benim umudum, benim geleceğim, benim mutluluğum, benim hayatım, benim nefesim ol istedim…
Ve aşj+1, kimin yüreğinin gücü yeter herkesin anlayacağı bir tonda onu anlatmaya, kimi gün yordum yoruldum, kimi gün aşj+1ımı sundum…
Belirli olmayan bir yerde bir kafa saklı, o kafayı benim sakladığım söyleniyor ben de kabul ediyorum, peki nerede …
Ve aşj+1, aşığım, senin yanında mutluluğun pofuduk bulutlarından aşağıdaki karmaşayı seyredip doyasıya seni yaşıyorum, yokluğunda aşağıdaki karmaşa ile aynı seviyede olup karmaşaya karmaşa eklemenin enerjisini yaşıyorum, belki bu nedenle seni hep yanımda istiyorum, enerji fazlamla seni çarpmayayım diye…
Ben de düşünüyorum senin ve benim her anımızı işgal etmeyelim diye ve biliyorum ki o durumda daha da keyifli döneceğiz birbirimize, ama beni boş bırakmaya gelmeyebilir, fazla topladığım enerji ile çarpılabiliriz…

Özgürlük uğruna elimde olmayanları bile feda ederken senin esirin olmayı niye seçiyorum bilemiyorum ama seni seviyorum…

İşte böyle bir durumdayız ve aşj+1ımızın soluk alışı çok güzel, bir kuş uçumu uzakta olmak ya da çok uzaklarda olmanın önemi yok.
Sen+ben+biz = Aşj+1

1998

Hiç yorum yok: