11 Aralık 1994 Pazar

Küçük bir kıyı kasabasının





ksb


Küçük bir kıyı kasabasının
Kıyısında pürtelaş koşuşturan
İnsanların içini titreten
Rüzgarlı bir gün değildi
                    Tatlı bir imbatın
                    Okşayışını bekliyordu
                    İnsanlar Kordon da
Kıpkırmızı gün batımında
Tokuşturdular kadehleri ufukta
                    Evet evet o şehirden
                    Kırmızı gün batımlı
                    Sevecen imbatlı şehirde
                    Filizlendi bu yazılar
                    Sevgiler aşklar ve de meşkler
Erken kalktım bugün
             Kokun uzaklaştıktan sonra
                    Bir miktar suyu
                    Bıraktım kendi haline
                    Çay isimli sıvıyı
                    Dolaştırdım damarlarımda
Şöyle bir seyir ettim
Kırmızı batımlı şehire
                    Tibet’ den rahip dostlarımın
                    İçlerinden kopartarak besteleyip
                    Gönderdikleri melodiyi
                    Fısıldadım kulağına sevgimle
Konuştuk günlerce
İnsanları
Düzenler yuvarlağını
Uzaylı dostlarımızı
                    Sanki hep bizden bahsediyorduk
                    İnsanlar yuvarlaklar
                    Ve de uzaylı dostlarımızdan
                    Bahsederken
Her cümlenin sonu
Seninle bitiyordu sanki
Planlı plansız programsız
Neyse neydi
                    Her kapı çalındığında
                    Kalbimi bir kıpırtı çalıyordu
                    Bazen ben
                    Bazen başkası açıyordu
Sevgi dolu gözlerini gördüğümde
Kapıyı başkalarına açtırdığıma
Kızıyordum
                    Denizin kıyısından taşları
                    Zıplatarak yollarken denize
Ada çayını yudumlarken
                    Arka karanlık sokaklarda
                    Koşuştururken zaman
Otururken soğuk taşlara
Biliyordum içime işleyeceğini
                    Düşüncelerimde hislerimde
                    Kahkahalarımda yollarımda
                    Gözyaşlarımda derinliklerimde
Kaçışlarımda sığlıklarımda
Adımlarımda noktalarımda
Hepsi hepsi
                    Biliyordum ben olacağını
                    Zangır zangır titre
                    Ve de kendine gel deme
                    İhtiyacı bile duymuyordum
Kaptırmak gerekiyorsa kaptırmak
Acı gerekiyorsa acı
                    Sıradan insandan bile kaçarken
                    Senden kaçmadım
                    Kaçmak istemedim
                    Hepsini yaşamak istedim
İlk defa her şeyi bir yana bırakıp
Senin yanına gelmek istedim
Seni istedim
                    Sevmek mutlu etmek doyurmak
                    Uyutmak üstünü örtmek güldürmek
                    Yolcu etmek beklemek karşılamak
                    Hepsi hepsi
Bir mum ışığı gölgesinde
Islak yağmurun düştüğü yollarda
Sevgiyle yol alan teknede
                    Tarih kokan evlerde
                    Şarap sunulan şirin köylerde
                    Denizi olmayan şehirde
Bir melodinin peşinde
Dayanılmaz alacakaranlıkta
Bir demet kır çiçeği kokusunda
Dolunaylı gecelerde
                    Arizona’da ki çocukluğumuzda
                    Kıpkırmızı gün batımında
                    Kıyıdaki balık ekmek teknesinde
                    Bora Bora’ da
Seninle olmak istiyorum
Hiçbir zaman noktası olmadan
Seviyorum seni
Seni seviyorum

11.12.1994

Hiç yorum yok: