ksb
Kırmızı
zamanlarında
Ten
kıyısı dalgalarında
Martı
süzülüşü dokunuşlarında
Deniz
kokusu kıvrımlarında
Dolunay
odaya asılır
Geceyi küçültürken
Sabaha koşarken
Dünü yarını unutmuşken
Son vapur kalkar
Kendi iskelesine yanaşır
Güneş
yüzünü aydınlatır
Kuşlar
dallara anlatır
Topuk
sesleri sokağa düşer
Gece
kendini unutturur
Yaprakların
ışık oyunları başlar
Kahve sigarasını bulur
Rakı kokusu dağılır
Kırmızı turunculaşır
Bulutun yanına lacivert olur
Güneşin yarıdan öteye gitmesi beklenir
Deniz
kıyısına yanaşılır
Martılarla
bakışılır
Dalga
seslerine yudumlar karışır
Arada
kalkıp taş sektirilir
Güneş
rakıya doğru batar
Her
yudumda dolunay
Her gece kırmızı olmaz
Sohbet kıyısı dalgalarında
Martı süzülüşü kelimelerinde
Deniz kokusu mezelerinde
Dolunay masaya asılır
Yine kırmızıdan konuşulur
Herkes
Konuşur
Herkes
İster
Kimi
Naz
Yapar
Kimi
Erteler
Her
Gece
Yaptığına
Yeni
Anlamlar
İster
Dokunarak
Yaşamayı
Sevmiyoruz
En
Anlamlı
Dokunmayı
Beklerken
Bir
Köşede
Kalıyoruz
Hiç
Bir
Parmak
İzi
Ötekine
Benzemez
Kırmızı
Mürekkepli
Dikdörtgen
Gibiyim
27.04.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder