Gözlerinin
içine bakarsın
Dertlerini
heyecanla dinlersin
Akıttığı
gözyaşlarını içersin
Kördüğümlerini
çözersin
Çıkmazlarını
otobana çevirirsin
Koşa
koşa yetişirsin
Ne olur sana olur
Dipsiz kuyularda yaptıkların durur
Ellerinin
terini tutarsın
Adımlarındaki
tümsekleri yıkarsın
Sesindeki
sıkıntıyı yakalarsın
Aklına
gelmeyeni bilirsin
Tenini
yüreğini verirsin
Koşa
koşa yetişirsin
Ne olur sana olur
Zifiri uçurumlarda yaptıkların durur
Sevip
üzüldüklerini sakinleştirirsin
Anlamsız
kırgınlıklarına katlanırsın
Günlerce
eksiklerini bütünlersin
İdam
sehbasından kucaklarsın
Terk-i
diyarını güzelleştirirsin
Koşa
koşa yetişirsin
Ne olur sana olur
Kızgın lavlarda yaptıkların durur
Hayat
salaklıklarına dayanırsın
Aynı
hataların sürekliliğine patlamazsın
Nakarat
mutsuzluklarına sabredersin
Bu son
denilen tekrarlarda beklersin
Tenini
yüreğini verirsin
Koşa
koşa yetişirsin
Ne olur sana olur
İpsiz uçurtmalarda yaptıkların durur
Bir
Gün
Gidersin
Fark
Edilmezsin
En
İyisi
Bırakıp
Gitti
Olur
Ne
Yaparsan
Yap
Kendi
Bildiğini
Okur
Seni
Bir
Köşede
Unutur
Hiç
Bir
Şey
Olmamış
Gibi
Tekrar
Arar
Bir
Teşekkür
Yerine
Sana
Yeni
Sorunlar
Getirir
Telefonumu
Kapalı
Zannetmeyin
Engellisiniz
04.05.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder