8 Mart 2010 Pazartesi

Beyaz eşyanın










 by UK

 
Beyaz eşyanın
Sarısında
Tel dolabın
Kırmızısında
Hayatın kırışıklığında
Ütülenen anların
Gerginliğinde
Içimde korunan
Empatinin yalnızlığında
                    Yokuşlar çıktım
                    Inişi olmayan
                    Balonlar kaçırdım
                    Ipi olmayan
Nefesime mahkum
Dudağıma hasret
Zamanların
Yelkovanını çaldım
Kadınlarını sevdim
Kendimi anlattım
                    Onlarca
                    Beni anlamayan
                    Kendimce
                    Ben kadar olan
                    Satırıma inanan
                    Sözümü bir kaşığa
                    Suya armağan eden
                    Gecelerde yüzdüm
                    Sabahlarda boğuldum
Inandıramadım bana
Inandırdım kendileri bana
                    Yürüdüm
                    Takip edilen izlerde
                    Attığım her kırıntı
                    Başak oldu
Ben ekmektim
Dilimleri kayıp
Bütünün görünürlüğünde
Koca ekmeği yutacak
Narin dudaklara muhtaç
                    Yaşam arası başlangıcında
                    Bilinmeyen durağın
                    Tabelasında
                    Silinmiş harflerdim
                    Yere düşen
                    Olmayan rüzgara karışan
Yoktum vardım
Nefes kadar
Ölüm kadar
Gerçektim
Kimene
                    Her ayna
                    Kendi kadar gösterir
                    Başkasına tuttuğunda
                    Tuttuğun kadar gösterir
Sırların sularında
Kum tanesi kıvamında
Dokunuş bayramında
Mendil kadarım
Küçükler sevmez
Büyükler koklar
Olmayan mendillerin
Oyaları kadar
                    Birinci sigarasının
                    Sonuncu gününde
                    Saklanan tek sigara kadar
Nefesim
Bazen gereksiz
Bazen hayat öpücüğü
                    Ikirciğin kucağında
                    Tekilciğim
Giderim gelirim
Sabaha kalırım
Takvime kalmam
                    Varım
                    Varlığım kadar
                    Yokum
                    Dediğim kadar
Küçük kasabadayım
Istiklal kalabalığındayım
Nerdeysem oradayım
Satırlarım yazsada
Yüreğim kadarım
                    Inanmayan inanır
                    Inanan inanmaz
Sözüm satırıma
Karışmasın
Gözüm yüreğime
Karışmasın
Tenim bütüne
Ulaşmasın
Yalnızım
Kalabalık dokunuşlarımın
Inadına
                    Giderim dönerim
                    Aslında
                    Yanyanayım
Başka diyarda olsamda
Sözüm söz
Tenim ten
Dokunuşum dokunuş
Ya da
Bana öyle gelir
                    Geldiği kadarım
                    Gittiği kadar giderim
                    Sigaranın keyfini
                    Kül tablasında da yaşarım
                    Son nefesinin söngünlüğünde
Benim
Sen
Olduğunda
Siz
Olduğunuzda
Inanırız
                    Gidip
                    Gelen
                    Vücutların
                    Pürtelaşında
Kimseye
Yazılmayan
Satırların
Kırmızı
Hayat
Batımlarında

08.03.2010

Hiç yorum yok: