15 Ekim 1994 Cumartesi

Güz günleri hızla dökülmeye devam ederken

Güz günleri hızla dökülmeye devam ederken bir filizcikte gitgide büyüyordu. İki damla sevgi ile ekilmişti üç dünya ayı önce.
Dış görüntüsü üç aylıktı ama sevgileri onu sonsuzluğa taşıyordu.
Yoktu zaman kavramı, çevrenin a’ ları ve b’ leri, kendileri vardı, inandıkları sevgileri, birlikte kurdukları hayalleri, aynı anda hissettikleri düşünceleri, her gün yeniden birbirlerini keşfetmeleri ve sımsıcak vücutları vardı. Gözü gözüne değdiği anda dünya duruyordu ve her gün yeniden doğuyorduk. Yüzlerce kilometrenin araya girmesi nafile idi, elini uzatımı yakalıyordum onu sevecen ellerimle. Her geçen gün işte bir bütün böyle oluşturulur derken yeni gelen günle beraber daha güzel bir bütünlük yaşıyorduk. Yağmurun okşadığı sokaklar, çocuk suratlı çocukluk fotoğrafları, birleşen yataklar, boğazlı kazaklar hepsi hepsiydi.
Mükemmellik kimi zaman korkutur insanı ama bu sefer dört elle sarılıyorum mükemmelliğimize ve daha ileriye de götüreceğimizi biliyorum sevdiğim kadınım.
Gözlerim bir başka görüyor, kulaklarım çok farklı duyuyor sesleri, kalbim başka türlü atıyor, burnum kokuları bir başka duyumsuyor, vücudum bütün olarak yepyeni tepkiler veriyor. Evet evet seviyorum seni hiç bilmediğim bir şekilde ve seninim artık hiçbir şartım olmadan.
Ne sinema ne pilavla karışık patates umrumda değil sen yanımda, içimde, kalbimde olduktan sonra canım sevgilim.
İşte böyle canım. Her zaman söylediğim gibi seni seviyorum, seni seviyorum.

1994

Hiç yorum yok: