29 Aralık 1997 Pazartesi

Günebakan

Günebakan
Bir yüreğim var
             Sadece günebakan
             Bir yürek taşıyorum
                    Ne düne ne de yarına
                    Sadece güne bakıyorum
Ne bahardayken kışa
             Ne kıştayken yaza
                    Bakmıyorum
Geç kaldığımda
Yetişmeye çalışmıyorum
                    Kaçırıyorum
Yeni yıla kavuştuğumda
Biten yılı bitiriyorum
                    Kutluyorum
Sevgimi sunuyorum
             Yüreklere
                    Kiminde seviliyor
                    Kiminde sevilmiyorum
                    Seviyorum
Gideceğim buralardan
             Gittiğimde
                    Gitmiş olarak
                    Orada olacağım
Bir tek renk uğruna
             Diğerlerini unutacağım
                    Hatırlamayacağım
Aşık olacağım
Gerisine bakmayacağım
                    Görmeyeceğim
Düşlerimi kovalayacağım
Kaçırmayacağım
                    Yakalayacağım
Yürekli bir rüzgarı
             Ardıma takacağım
                    Özgürlüğü soluyarak
                    Yaşayacağım
                    Seveceğim

29.12.1997

6 Aralık 1997 Cumartesi

Aşk ile yüzyüze geldiğinde

Aşk ile yüzyüze geldiğinde
             Soğuk kış gününün ortasına
                    İlkbahar çiçeklerini açan
                    Taze ağaç gibisindir
Dondurucu soğuğa rağmen
             Dökülmez güzelim çiçeklerin
                    Taptaze sevdalı kokun
Çünkü aşk korur anlamları
İmkansız yürekleri

06.12.1997

5 Aralık 1997 Cuma

Dünyanın sonu geçti










by UK


Dünyanın sonu geçti
             Kıyamet tavan arasında
                    Dün ile yarın
                    Geri dönmez yolculuklarda
Bugün sevişiyoruz
             Bugün çocuğumuz oluyor
                    Bugün ölüyoruz
Dün ile yarın hala yollarda
                    Ya siz

05.12.1997

12 Ekim 1997 Pazar

o güzelim aydınlık geceyi

O güzelim aydınlık geceyi
Hafızamın mutluluk köşesine
             Kilitleyip kaldırmıştım ki
                    Küçük siyah bir obje
                    Sen oldu dikildi karşıma
Aldım onu yanıma
Başladım karalamaya
             Kendi kendime
             Başka yerde ve de zamanda
                    Gibi gereksiz düşüncelere
                    Izin verme dedim
Herkes diyor ki
Ne kadar mutlu bir çift
             Benim gördüğüm tek kişi
Çok güzel satırlar
Yazabilirim benden sana
Düşüncelerimi anlatan
             Ama
                    Bugünden ötesine
                    Gitmeyen kendimin yanına
                    Senin olan
                    Dün ve yarınını
                    Davet etmem
                    Benim doğrum olur
O nedenle
Birlikte mutlu yaşanılacaksın
             Bir bütün olarak yakınsın
             Sevme hissi uyandıransın
                    Tıpkı bir bebeği sever gibi
                    Saf narin bütünleyici
Inanılmaz bir karşIlaşma
Gözlerinin hissettirdikleri
             İşte böyle güzel insan
                    Bana kalan
                    Mutlu olmanı dilemek
Yaşam denilen
Belirsizliğin
Herhangi bir belirsizliğinde
             Rakı kadehlerimizi
             Yine buluştururuz
                    Gizlice öpücükler yollarım
                    Küçük tebessümlerinle birlikte
                    Seninkilerle buluşur
Sabah kalktığımızda
             Sen
             Dün ile yarınına
                    Ben anıma
Bıraktığımız yerden
Devam ederiz
             Hangisinin
             Doğru olduğunu
                    Bilmeden

12.10.1997

Bir ses arar

Bir ses arar
Yorgun kalpli adam
             Tüm yorulmuşluklarını
             Dinginliğe kavuşturacak
                    Bir ses duymak ister
Belki yoktur
Öylesi bir sesim
                    Yine de dingin yüreğimle
                    Sevgimin sıcaklığı senin
Yaşamın derinliklerinde oturmanın
Keyif anları ne kadar mükemmelse
Yorgunluklarıda çaresiz gibi görünür
             Ama sevgimiz var
             Tüm yorgunlukların karşısında
                    Elele bir yürek olduğumuzda
                    Yapıştık mı yaşamın boynuna
                    Diz çöktürürüz yaşama
Yeter ki
Sevgi dolu yürekler olsun
O da
             Bizlerde var
                    Biliyorsun

12.10.1997

22 Eylül 1997 Pazartesi

Uzun günler ardından

Uzun günler ardından
Alınan derin bir nefes
             Derin bir yudum bira
             Popomun altında hasır tabure
             Minik yuvarlak masa önümde
                    Kimbilir kalbim nerede
Aldım mı gönlümü koynuma
Ne dün ne de bugünden ötesi
             Kim bilebilir kimi
                    Bilebildim mi beni
Kendi gölgemden bağımsız
             Sızılarla sızıca
             Her yaşanmışlığı doluca
                    Yaşar dururum
Belki sevdayı
Belki kahkahayı

22.09.1997

14 Eylül 1997 Pazar

Uzak menekşe kokusunun

Uzak menekşe kokusunun
Beynimde şekillendiği
             Sarmal karanlık yakınında
             Ayaklarımız dere yatağında
                    Hedefine ulaşan damlanın
                    Yaprakla sevişmesinden sonra
Mutluluk damlasını seyretmek
                    Sırtüstü toprağa akarken

14.09.1997

31 Temmuz 1997 Perşembe

Hüznümle kolkola oturuken

Hüznümle kolkola otururken
             Güleç bakışlı bir çift göz
             Bezgin ama dokunaklı bir ses
                    Ve uzun taburelerde sohbet
Ne bir başlangıç ne de son
Alıp geldi başını bu günlere
             Ne güzel bir söz duydun
             Ne de umudun elinden tuttun
                    Yine de hissettirdin ben olduğumu
Borçluyum sana bezgin insan
             Kendini yaşamaya gizlemiş
             Zamanın ansızında düşünen
             İçinde yetiştirdiğin sevecenliğinle
                    Sana hissettirdiğim önemsizliğe rağmen
                    Kendimi önemli hissettirişin
Ve eksiğim sana karşı
             Yine de kalmasın hiçbir soru
             Yoktur ilişkinin eksiği fazlası
             Yaşayabileceğin en derinlikte
             Paylaşmalı yakalanabilen anları
                    Yarını dünü herhangi zamanı
                    Ne kadar önemli anların adları
                    Yanaklarımızda sevinç kızarıkları
                    Dilimizde hoş sohbetler
Ve paylaşılan anlar
Kim doğru değer biçebilir anlara
             Hepimizin içinde gizli
                    İnsan inanıyorsa değdiğine
                    Yüreğinde bir yere
                    Hiçbir an adlandırılmamalı
                    Yaşamalı yaşanılası yaşanacakları
Belki duygulu aşk şiiri değil
Senin adına karaladıklarım
             Ama dokunabilirsen satırlara
             İçlerinde verilen önem gizli
             Sıradanlıkla ilgisi olmayan
                    Evet gerçekten aşk şiiri değil
                    Ama sevgi saklı her gizli yerinde
İşte sana battaniyesi olmayan
İçinde yaşanmışlıkları anlatan
             Sana özel satırlar
                    Belkli arasında yaprak kurutulur
                    Belki her hangi bir yerde unutulur
Ve yaşam devam eder
             Bugünün bugün olduğu gibi

31.07.1997

18 Temmuz 1997 Cuma

Bir gün

Bir gün
Bütün satırları topladığında
Bir insana eşitlenecek
             Belki tek bir satırda
             Bambaşka insan
                    Üç satır alt alta
                    Geldiğinde başka insan
Ama hepsini toplayıp
Sevgiyle yoğurduğumuzda
                    Kendimize eşitlenecek

18.07.1997

10 Temmuz 1997 Perşembe

Birden beynim patladı

 
Birden beynimde patladı
Kalbimin dandanı
Uyandığımı düşletti beynim
             Ve yanımda olmayacağını
                    Tekrar tekrar uyandığımda
                    Yine yanımda olmayacağını
Derken özgürlük çıtlattı
Penceremin yumuşak camını
             Şundan söz etti özgürlük
                    Vücudumun her santiminin içinde
                    Özgürlüğün dolaşacağını söyledi
Derken kalbimin dandanı
Tekrar beynimi patlattı
             Yanında başkasının uyandığını
                    Ama ayak parmağındaki
                    Güzelim küçüçük benden
                    Bir öpücük bile almadığını
Hatta farkında bile olmadan
Yanında başkasının uyandığını
Fısıldadılar gizlice ruhuma
             Bak işte dedi özgürlüğüm
                    Senin yanında ben varım
                    Oysa onun yanında dedi
                    Düşündüm ve üzüldüm
Niçin dedim mutluluğa
Hak edenin yanında değilsin
             Pazarlık ettim mutlulukla
             Yolladım onun yanına
                    Bir tan vakti uyansın
                    Küçüçük bene konan öpücükle
                    Mutluluk kollarında olsun
                    Yürüsünler beraberce
Bense özgürlüğüm içimde
O diyardan bu diyara
Yeni gönüller almaya
             Artık özgürlüğümü paylaşacağım
                    Birden fazla insanla
                    Uyum içindeysem sürekli
                    Değilsem kesik kesik
Bir mutluluk rüzgarı olup
O tenden diğerine
Esintimi dokunduracağım
Tüm sevecenliğimle birlikte
             Taa ki denen zaman geldiğinde
                    Durup düşüneceğim
                    Ne yapmak istiyorsam
                    Sevgimle birlikte yapacağım
Sevgili dostlarım

10.07.1997

30 Mayıs 1997 Cuma

Tanımadık bir yüz

Tanımadık bir yüz
Ardında binbir duygu
             Daha masumiyet yaşında
Bilinmez içinin gizemi
Belki kalbi sızı dolu
Belki de mis kokulu çiçeklerinden
Ellerinde bir demet mutluluk
                    Bilirsen eğer hayata
                    Dalış mesafeni
                    Tanışmazsın vurgunla
Kalbinin tüm sevecenliğiyle
Önce kendi ellerinden tut
Sonra sevdiklerinin
             Sevmek anlamakla kardeştir
                    Anlamaksa kendini tanımakla
Bir ağacın yapraklarının
Güneş ışınlarıyla oyununda
             Bile mutluluk saklıdır
Eğer görmesini bilirsen
Şirin küçük burun

30.05.1997

6 Mayıs 1997 Salı

Kışın kıyıya çekilmiş

Kışın kıyıya çekilmiş
Kayıklar gibiyim
Sessiz ve de yorgun
Baharı bekliyorum
             Boyanmayı ve soluk almayı
                    Güneş kaburgalarımı ısıttığında
                    Denizin tenimi okşama
                    Anını bekliyorum
Sessiz ve de yorgunum
Dünyayı düşlüyorum
             Uzayın küçüçük noktasını
                    Kimbilir kimin uydusuyuz
                    Ya da uzay gemisi
Kayıkhanedeyim
                    Sessizim ve de yorgunum

06.05.1997

29 Nisan 1997 Salı

Kim olduğunu düşünmeden

Kim olduğunu düşünmeden
Her gün değişirken
             Hep önünde koşan kendinin
             Elinden tutmaya çalışmak
                    Bir bütün olmak için
Biraz hızlı koşarsak
Ve tutarsak elimizden
Bütünümüze vardığımızda
             Doyum olmaz sevdalara
             Kırçiçeklerine
                    Yaşamın her anına

29.04.1997

Kırçiçeklerinin

Kırçiçeklerinin
Mis kokularını sunduğu
Mutluluk bahçelerimizde
             Bekler dururuz
                    Elimizdeki demeti
                    Sunmak için sevdalara
Sevda solukla eşdeğerdir
Sevmeyi bilenlere
                    İllaki sevmek gerekir
                    Yaşamı sürdürmek için
İster çocuk ister kadın
İster erkek ister kırçiçeği
              Yoksa sevdiğin
                    Yoksundur

29.04.1997

Küçük kalem attaları ile

Küçük kalem attaları ile
Mutluluk oyunlarında
Ve gerçeklerinde
        Yerimizi almak
                    Paylaşmak duyguları
                    Sarılmak sıkıca
                    Pozitif enerjimizi
                    Sunmak insanlara
Eskileri alıp
Yıldızları kaydırmak
             Mutluluk dilekleri için

29.04.1997

Soluk alan bir pencere

Soluk alan bir pencere
Camlarından süzülen
İki damla gözyaşı
                    Ne yağmurdan
                    Ne buhardan
Sevmek isteyen
Duygulu mavi pencere
                    Bilmezsin sevmenin zorluğunu
                    Kaybetmenin kaybolmuşluğunu
Ufukta kaybolan sevgili
İçinide alıp götürür
                    Tekrar denersin dolmak için
                    Sanki bir yerinde bir delik
                    Doldurdukça boşalırsın
Ama yine de haklısın
Mavi pencere
Sevmemek ve sevilmemek
Ölümle eşdeğer
                    Yine de ufak bir şansın var
                    En azından
                    Sevenler bakıyor pencerenden
                    O güzelim manzaraya
Duyguları kıpırdıyor
Sarmalıyorlar birbirlerini
                    Ya senin yerinde duvar olsa
                    Kim gösterirdi
                    Doyum dolu o manzarayı
                    Sevenlere
Yine de mutlu ol

29.04.1997

Kendinin keşişi olan adam

Kendinin keşisi olan adam
Yürüdüğü yollar kendinin
Varacağı noktalar kendinin
                    Her soru işaretinden sonra
                    Cevap peşinde koşan keşiş
                    Bilinmeyen bir anda
                    Keşfeder kendini
Mavi bir kelebek olur
Ama ömrü uzun olan
                    Yumuşaklığını dokundurur
                    İnsanların güzelim tenine
Yaz akşamı esintisiyle birlikte
İnsanları sarar duygular
Hissettirir düşündürür
                    Bütün bütünlerin mayasının
                   Sevgi olduğunu fısıldır
Görünmeyen görüntünün
Duyulmayan seslerin
Üzerine doğru fısıldar
                    Başka tenlere doğru
                    Uçar yumuşaklığıyla
Taa ki

29.04.1997

11 Mart 1997 Salı

Hayata dair

Hayata dair
Güzelim deniz karşısında
Ben giden gemiye bakarım
Kaptan yerinde duran karaya
                    Hayat denktir ikileme
                    Hep zannedildiği gibi
                    Değildir
En mutlu sensindir
Seni kucakladığında
                    Kimi gözyaşı teknelerinde
                    Kimi umut martılarının kanatında
Hepsi doğaldır
                    Teknede martının kanatıda
Kendini sevmekle başlar
Paylaşmakla devam eder
Hayat isimli karıştırıcı
                    Her kaybolan kimliğin
                    Bir hükmü vardır
                    Siz bakmayın ilanlara
Güzel bir ayna bulun
Geçin karşısına
Kendinizi tanımaya başlayın
                    Başlayın

11.03.1997