Masal.
Masal beş harfli bir kelimedir. Dört bacaklı olan masa kelimesine beşinci bacak eklendiğinde görüntü olarak beş bacaklı masa olarak görünmektedir ama okunurken masal olarak okunmaktadır.
Ben da sana iki kişilik gerçek bir masal anlatacağım. Gerçek bir masalın olup olmayacağına yetkili biliciler elbette aralarında toplanarak bir karar verirler. Bir yılbaşı masalı gibi görünse de aslında iki uzun hayatın masalıdır. Sen ve ben diye başlar iki uzun hayat masalı ve devam eder mutluluklarla elele.
Dünyada kahkahaların olmadığı ve neşesiz geçmesi beklenen o günde katılmıştın aramıza, kahkahalarla açmıştın gözlerini otuz nisanda.
Ben de koşturup duruyordum evin içinde üç yaşın bana verdiği enerjiyle. Doğduğun anda bir şeyler hissedip hissetmediğimi hatırlamıyorum.
Çünkü o zamanlarda tek kişilik bir yaşam tarzını tercih ettiğim için ve sende tek eşli hayatı düşlediğin için bindokuzyüzaltmışsekiz yılında dünyaya gelmeni hissetmedim herhalde.
Tanıştık bir akşamın üstünde birbirimizin farkına varmadan, geleceği bilme yeteneğimiz olmadığından varamadık farkımıza ve yıllarca yorduk kendimizi. Sevgi aradık durduk, belki başka şekillerde belki değil.
Yorduk, yorulduk,yollar aldık bilerek ve bilmeyerek. Birbirimize hazırladık kendilerimizi ve aylardan yaz ayı olarak bilinen bir temmuz ortasında hazır hissettik kendimizi ya da bastıramadık sevgimizi ve sarıldık birbirimize sımsıkı, sardık sevgimizle günlerimizi.
Efes’ in önünde dedik önce ve karıştırdık Efesleri birbirine, soda ve kahve söyledik biranın yanında, ağaçların gölgesinde adaçayı, en üst kattaki balkonda oturma, alacakaranlık arka sokaklar, seyri dolunay, birkaç saniye için bir sonraki sokaktan dönmeler, bütünlük, vurgundan korkmadan derinlik, yıkanan çarşaflar, kapıda karşılama ve kayboluş, deniz kıyısında buse, tahta masa üstünde mücver, bodrum ve ilk ayrılık, badana, yine mücver ve mısırlı pilav, mor şort, açamayan çiçek, ertaç apartmanı, kordon, Ankara’ da aşk, kayı apartmanı derken ilk yılbaşımız.
Yılbaşı hüzün ve sevincin karışımıdır. Bir bitiş ve başlangıçtır.
Karışık bir şeydir yılbaşı dedikleri, belki yılsonu diye kutlanabilir.
Evet sevgilim bir ilkimiz daha birlikte yaşayacağımız. Hiçbir şey değiştirmeyecek aslında, ne sevgimiz azalacak ne de bitecek yıl gibi ama yılbaşında sevdiğimle birlikteyim dedirtecek. Bence fazla önemi yok yılbaşının, seni sevdiğim günlerden bir tanesi daha ama her olayı birlikte yaşamak düşüncesi çok güzel. O nedenle seviyorum yılbaşını.
Sevdiğimin yanında bir yılı bitiriyorum ve sevdiğimin yanında bir yıla yeni hayallerle başlıyorum. Bir hediye tabi ki alamıyorum, şimdilik tek hediyem sevgim, belki paketleyip sana sunabilirim canım sevgilim. Kırmızı bağcıklarımdan fiyonk yaparım kendime belki.
Hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme, ne kadar mükemmel bir insan olduğunun farkına var, o güvenle sarıl yaşama ve bil ki yanında her zaman seni sevecek biri var. Kimi zamanlar o birisi seni kırabilir ama bil ki seni her istemeyerek kırdığında kendisi paramparça oluyor. O nedenle öyle anlarda fazla kızma ona ve bil ki seni çok seviyor. Tut onu elinden ve birlikte kanat çırpın mutlu yeni yıllara doğru.
Evet canım, yeni yıla girirken seni belki kırmızı kamnoyete bindiremiyorum ama kırmızı kamyonetimiz olana kadar seni tüm sevgimle sırtımda taşıyacağımı söyleyebilirim.
Seni seviyorum.
1995
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder