21 Kasım 1994 Pazartesi

Uzun bir hayat hikayesinin...

Uzun bir hayat hikayesinin bir yerlerindeyim şu yaşadığım ve de yaşanılan günlerde. Seviyor ve de seviliyorum.
İnsanlarla barışıklığım sürdüğü gibi sevdiğimle olan aşkımda mutluluk kartopu olup yuvarlamakta her geçen gün büyüyerek.
Mesafeler, zamanlar, kayan yıldızlar, yağmurlar, kış müjdeleri, vapur sesleri, tezler, antitezler, araba alarmları, düğünler, bulut, özlem,
İç cızları, telefonlar, yeter artıklar, dostlar, barlar, düşünceler,
İş arayışları, gülücükler, tostlar, sek votkalar, oh yesler, otobanlar, otobanmayanlar, boğazlı kazak, yağmur korunağı, burun damlaları,
ayrı yataklar, ankara, istanbul, aşk, sevgi, mutluluk ve elele olmak için yola çıkış vakti.

Aşka yol olmaz derler
Mesafeler silinip gider
Düşündüğünde yanındasın
Derler derler de
Ben anlamam arkadaş
Dokunmak isterim
Öpüp koklamak
Göz yaşlarına dokunmak
Kahkahaları ile
Elelel dolaşmak isterim
Varsın diğerleri
Düşündüğünde yanında hissetsin
Kendini
Ben sevdiğimi
Uyandığında kollarımda
İsterim !

Ortadaki orta büyüklükteki deliğe, orta boy jetonları birer birer yuvarladıktan sonra eve dönünce kaleme alınan birkaç satır.


20.11.1994

Hiç yorum yok: