Bir adam ve sevdiği insan

Bir adam ve sevdiği insan
Ayrılık olsa bile diyen insan
Günlerin içinde bir tanesinde
Konuşuyor ama anlamı yok
Sözlerinin bir anlamı yok
Fikirlerinin bir anlamı yok
Ve insan diyor ki
Görüşmenin bir anlamı yok
Ama yine de
Dikkatli ol demekten
Bütün güzelliklerin ve doğruların
Senin olsun demekten
Mutlu ol demekten kendini alamıyor
Ve artık diyor ki hoşça kal
Ama bu hoşçakalda merhaba yok

1991

Mutluluk üstüne iki satır

Mutluluk üstüne iki satır
Satır arası olmadan
Sayfanın boş yeri bitmeden
Tükenmeyen bir kalemle
Silinmeyen bir mürekkeple
Yazacağım adını
Mutluluk üstüne

25.12.1991

Çatı katında bir daire

Çatı katında bir daire
Şöminede çıtır çıtır yanan odunlar
Derinden duyguları kıpırdatan müzik
İçki kadehi elimizin altında
Hafif meşrep duygulara kapılıyoruz
Erkek şair için sevgili bir kadın
Kadın şair için sevgili bir erkek
Ya da hemcinsler olabilir
Şömineden çıtır sevgiden mutluluk
Hayatımızın bir günü daha akıyor
Tabi ki mutlu ve neşeli sular
Bu günde güzel bu günde sevgi
Gelecek günler olsun geleceklerin
Bugün bugünde bizim
Ve mutluluklar bize doğru

19.12.1991

Renkli bir dünya üzerinde

Renkli bir dünya üzerinde
Gerçek renklerle boyanmış
Ressam bir kız
Elinde mutluluk fırçası
Dünyanın karşısında duruyor
Ve boyuyor mutluluk fırçasıyla
Kimi vuruşta mavi
Kiminde insan kiminde mutluluk
Sanki hayatı renklendiriyor
Güzel ve mutlu ressam
Şair her yazdığı mısrayla
Mutluluğun rengini yolluyor
Ressam kıza

16.12.1991

Her geçen gün yeni bir duyguyu

Her geçen gün yeni bir duyguyu
Tanıyoruz ve alışıyoruz
Ama bir tanesi var ki
Adına sevgi dedikleri
Onu unutamıyoruz
Kaybetsek de onu arıyoruz
Sevgimi kaybedeli çok oldu
Alıştım sandım çoğu zaman
Deli gibi aradım kimi zaman
Eski sevgimin peşine düştüm
Eski sevgi mi yoksa sevgi mi
Sorusunu sordum kendime
Ve yeni bir sevgi yaşamadan
Çözüm bulamayacağımı anladım
Ve sevgi arıyorum
Hükümsüz

12.12.1991

Yıllar önce gelmişiz

Yıllar önce gelmişiz düzenler yuvarlağına
Birer birer ya da kaçar kaçar
Atlamışız basamaklarını
Kimi zamanda yürüyen merdiveni kullanmışız
Ve yuvarlağı beğenmez hale gelmişiz
İnsanlar yerine yarattıkları cıklar gelmiş
Kendi icat ettikleri para benzerleri
Himayesi altına almış onları
Düzenler yuvarlağında
Biz benzerleri önceleri direnmişler
Ama duvarlar çok sık örülmüş
Ve yeterli delik açamamışlar
Böylece duvarlar arasında başlamış mücadele
Büyük balıklara afiyet olmuş
Kaçanlar küçük dünyalarını
Kurmaya çalışmışlar düşünmüşler
Güçleri günden güne azalmış
Onlarla aynı düzenler yuvarlağında yürümüşler
Sadece düşünceleri kalmış
Birarada iken dökmüşler içlerini
Ve

12.12.1991

Elindeydi fırçası ve boyası

Elindeydi fırçası ve boyası
Bütün karaları karalayacaktı
İstiyordu ve başaracaktı
Boyası mavi fırçası özgür
Her darbede biraz daha mavi
Ucu bucağı olmayan mavi
Sarmıştı tüm benliğimizi
Ve eli fırçalı adamlar geldi
Bizden daha inançlıydılar
Ulaştılar isteklerine
Siyah ve tonları hakimdi yine
Bu kısır döngü bile dönmüyordu
Hakimiyet tamdı
Zaferse onlarındı
Sadece odamız mavi kaldı

1991

Günler

Günler
Gemi pervanesi arkasında
Köpük olmuşlardı
Seçtim kendime bir köpük
Atladım mutlu ve sevgi yolu
Köpükler hızla ilerliyordu
Sevdim bir insanı
Onun sevgisinede inandım
Yaşadım sevgimle
Kırdığım köpükler oldu
Üzüldüm
Ama hep sevdim onu
Değişemedim ve medi
Suçladık birbirimizi
Yıprattık sevgimizi üzdük
Üstünden köpükler ordusu geçti
Unutamadım
Ne sevgim azaldı
Ne de özlemim
Sevgiler
Gün batımı kırmızısı içinde
Bir yerde gizliydi
Neyseki sevgim maviydi
Kırmızının içinde
Masmavi
Vücudumda bir yerde
Ya da her yerde
Taşıdım onu özenle
Belki o taşımadı beni
Ama beni ben ilgilendirir
Onuda o demekte
Çok zordu
Ne de olsa
Kemikleşmiş bir sevgi
Belki hatalıyım
Belki de değil
Üzülmene gerek yok
Beni seven yok diye
Başka insanıda sevdim
Sen her zaman en güzel
Mavimsin benim
Gökyüzüne baktığımda sen
Mavi gözlü diğer kadında sen
Ve

11.12.1991

Bir şeyler var diyorsun

by UK



Bir şeyler var diyorsun
Belki sevgi belki başka bir şey
Yaşanmamış ya da yaşanamayacak
Güzellikleri belki solduracak
Hayalleri de belli gerçeklere dönüştürecek
Keşke yaşanmasaydı denecek
Ve kahkahaları nemlendirecek
Onun için bırak hayallerini
Mutlu ve umutlu yaşasın
Yaşlı yorgun bir adam uğruna
Güzel duygularını yorma
Yaşlı adamı etkilemedim diye
Bir soru da sorma kendine

26.11.1991

Tanışmaktan arkadaşlığa

Tanışmaktan arkadaşlığa
Arkadaşlıktan dostluğa
Dostluktan sevgililiğe
Geçen yolları yaşadıktan sonra
Başladık geri dönmeye
Sevgililikten dostluğa
Dostluktan tabi dostluğa
Zamanımız böyle geçecek
Görüşebildiğimiz zamanlar
Dostluk zamanla sınırlı değil
Öyle bir sınır içinde olmayan
Sevgiyle bezenmiş olan
Benliğimizle ve dostluğumuzla
Sonsuza

1991

düzenler yuvarlağında

Düzenler yuvarlağında
Ne istediğini düşünmeden
Her gün çok mutlu
Her gün çok mutsuz
Yaşamlar yaşıyoruz
Birisine gönlümüzü veriyoruz
Alana kadar neler çekiyoruz
Ve yaşamaya değer bir şeyler
Bulamamanın sıkıntısını çekiyoruz
Tabi birde para var
Bütün değerleri alt üst eden
Ve yaşamaya ne değer
Ölsek mi ne

18.10.1991

Hiç kimsenin

Hiç kimsenin
Yağmurun bile yoktu
Ama şimdi
Sen de yoksun
Öyleyse yağmurda
Yağmasın artık
Güneşte doğmasın
Kimsenin parmağı da olmasın
Ama yok yok
Böyle şeyler istemek
Değişmek demek
O da bize ters
Değişirsek değişmemenin
Bir anlamı yok
Yine yağsın yağmur
Doğsun güneş tan vakti
Ve hepinize mutluluklar
Mavi mavi gelsin

04.10.1991

Üstüne bir şeyler karalı

Üstüne bir şeyler karalı

Kağıt parçalarının peşinden koşarak

                    Kendimizi onlara rezil ederek

                    Yaşamımızı sürdürüyoruz

Başkalarının kişiliğine bürünerek

Bürünerek ne demek diyerek

Kendi kişiliğimizi kaybediyoruz

Bulsak da tanımıyoruz

                    Buralara bir şeyler yazarak

                    Kendimizi farklı sanıyoruz

Ve ağlanacak halimize

Kahkahalar

08.08.1991

Öyle bir hayat ki

Öyle bir hayat ki

Öyle bir hayat

                    Belirsizliklerin belirli olduğu

                    Düzensizliklerin düzenli olduğu

Umursamazlıkların umurlu olduğu

Düşüncesizliklerin düşünce olduğu

                    Değersizliklerin değer olduğu

                    Para benzerlerinin her şey olduğu

Hayvanlarında insan olduğu

Öyle bir hayat işte

02.08.1991

O kadar yakınımdaydın ki

O kadar yakınımdaydın ki

Tutup almak geldi içimden

                    Taa eski günlere götürüp

                    Doyasıya yaşamak geldi

Ama zamanlar geçmişti

Ve gözlerinde yaşlar

                    Nasıl kıyarım sana

                    Nasıl o yaşlara izin veririm

İçim kan ağlasa da

Dertlerinize çözüm bulup

Birleştireceğim sizi

                    Belki de

18.07.1991

Gecenin karanlık sessizliğinden sonra

Gecenin karanlık sessizliğinden sonra

Doğan güne karşı yeni duygular

                    Akşamın hüzün çökmüşlüğü

                    Yavaş yavaş dağılmakta

Geceler yine hep gece

Ve niye hüzünü canlandırmakta

                    Neyse ki gecenin sonu gündüz

Artık gerçekler hep cebimizde

Hayallerimiz tıkandığında

Ellerimiz ceplerimize

                    Ve umurumda mı dünya

03.07.1991

Gece karanlık ve sessiz

 

Gece karanlık ve sessiz

Ama geçmiş tüm gücüyle haykırıyor

Sevgileriyle aşklarıyla özlemleriyle

Ve de hatalarıyla

                    Şimdi görsem ağlarım diyecek

                    Kendime hakim olamayacak

                    Kelimeler düğümlenecek

                    Gibi geliyor

Ve yine gece yine sessiz

Nedir bu gerçek mi

Yürekte yaratılan hayal mi

Niye ille de mavi

Niye başkalarına şans vermeme

Ve niye öyleyse bu günler

                    Karar kararlılıktan doğar

                    Bir olayı bitirmek kolay

                    Ama zaman kolayı zorluyor

                    Büyütüyor düşündürtüyor

                    Ve bu günlere geliniyor

Zangır zangır titre ve kendine gel

Artık hayatı fark et

Taze yaşamı keşfet

Ve insan olmak yetsin sana

                    Seni seviyorum

03.07.1991

Kimi insanlar vardır

Kimi insanlar vardır

Kimi insanların hayatında

Arkadaş dost sevgili gibi

Hatta hepsi bir arada

                    Şartlar öyle durumlar yaratır ki

                    Elinin ucundan kayıp gider

                    Ve kendine zaman tanırsın

                    Unutmak için

Tabi ki unutamazsın

Daha çok bağlanırsın

Yeni insanlarda denersin

Ve o zaman gerçek ortaya çıkar

                    İmkansız unutmak imkansızdır

Vücudunun her noktasında hissedersin

Ve tüm yaşamın boyunca

İlk defa pişmanlık duyarsın

                    Seviyorum dersin

                    Ama

27.06.1991

Kimi günler vardır zaman içinde

Kimi günler vardır zaman içinde

Farklı mutlu yepyeni

                    Senin için yıl o günden başlar

                    Mesela on üç haziran gibi

Bir bitişin ardından mutludur başlangıç

İsteklisindir doyasıya yaşamak istersin

İşte öyledir on üç haziranlar

                    Telefon şok başlangıçtır

                    Artık okta yaydan çıkmıştır

                    Ama yayı başkası germemiştir

Sesini duymak için telefon beklersin

Elini tutarken içini titretirsin

Hoşlanıldığını çirkin olduğunu bilirsin

                    Senin için mutluluk kaynağıdır

                    Ve beklersin

Tüm dünyayı arkanda bırakıp

Yeni dünyalar kurarsınız

Mavi mutluluğu içinizde yaşamak için

                    İşte H ciğim canım benim

                    Yaşamak çok güzeldir

Ve beraber olduğun insanda beraberindeyse

O zaman muhtedir yaşamak

13.06.1991

Belirli durgunlukların ardından

Belirli durgunlukların ardından

İçimizde bir kıpırtı

Kıpırtı ve durgunluk

                    Hani hiç bir şey yapmak gelmez

                    Akşam olsa da yatsak gibi

                    Ve bir kıpırtı ararsınız

Belki de bir sevgili

Neşe ve hareket getirecek

                    Elele tutuşup kumsalda koşacak

                    İşte bizim şarkımız dediğimiz

                    İçinde özlemini hissettiğimiz

Yüzünü hayal edip yüzümüzü güldürdüğümüz

Sesini duymak için tuşlara bastığımız

Çingenelerden kır çiçeği aldığımız

                    İşte hepinizin bildiği gibi

                    Ayrı yoğunlukta yaşadığı

                    Bir sevgilimi kıpırtı olacak

Bütün geçmişe rağmen

12.06.1991

Seni anlatabilmek

Seni anlatabilmek

Gökyüzündeki maviye

             Seni anlatabilmek

             Denizdeki çılgın dalgalara

                    Seni anlatabilmek

                    Çocuktaki masumiyete

             Seni anlatabilmek

             Sevginin tam ortasına

Seni anlatabilmek

Batan kırmızı güneşe

             Seni anlatabilmek

             Bodrum denen kasabaya

                    Seni anlatabilmek

                    Mutluluğun rengine

             Seni anlatabilmek

             Hayal gerçek çizgisine

Seni anlatabilmek

Tüm insanlığa

             Seni anlatabilmek

             Sen olan vücuduma

                    Seni anlatabilmek

                    Seni soran kalbime

             Seni anlatabilmek

             Seri arayan gözlerime

Seni anlatabilmek

Seni soran benliğime

                    Seni anlatabilmek

03.06.1991

Çiçeklerde insanlar gibi

Çiçeklerde insanlar gibi

Görünüşleri bambaşka

                    Kiminin dikeni kiminin kokusu

Ama çiçek deyince

Hep güzellikleri gelir akla

                    Peki size insan desem

Dikeni pis kokanı

Daha çoktur güzellerinden

                    Çiçek kadar olamıyoruz

11.05.1991

Duyguların duygu kalabildiği

Duyguların duygu kalabildiği

Kaplama ya da imitasyon değil

             İnsanların insan kalabildiği

             Araç ya da sıfır değil

                    Doğanın doğa kalabildiği

                    Kurtarılmaya muhtaç değil

Sevginin sevgi kalabildiği

Umursanmaz ya da sahte değil

             Çocukların çocuk kalabildiği

             Adam ya da makine değil

                    Özgürlüklerin özgürlük kalabildiği

                    Kısıtlanmış ya da yok değil

Bir dünya istiyoruz

Bu size çok diyorsanız

                    Sokak evet bir sokak verin

                    O sokağı caddelere

                    Caddeleri şehirlere

                    Şehirleri ülkelere

                    Ülkeleri kıtalara

                    Kıtaları dünyaya açabiliriz

Tıpkı sizin gibi

11.05.1991

Bir adet sokak lambası

 

Bir adet sokak lambası

Ve arkasına saklanmış bina

Yüzü kırışmış yaşlı bina

                    Güneş ışıkları sayesinde

                    Yılların izleri göz alıyor

Yüzüme bakıyor

Beni geçmişe çağırıyor

                    Gidiyorum bakıyorum

Ama bugün bugün de

Mutlu ve de bugün

                    Geçmişten bugüne yarından bugüne

Özlemle üzülmek düşlemle üzülmek

Gereksiz yıkıntılar yerine

Bugün bugün de bizimdir

10.05.1991

Devamlı gülen bir yüzün altında

Devamlı gülen bir yüzün altında

Sürekli ağlayan bir iç yüz

                    Bu iki karmaşadan

                    Sürekli bir sadelik elde ederek

İnsanlarla mutlu ilişkiler kurmak için

İnsanlarla mutsuzluklar yaşıyoruz

Ama mutluluk için

                    Bir üst dizeye inanmayarak

                    Farklı düşünceler üretmek için

                    Yeni dizeler peşinden koşuyoruz

Koş

23.04.1991

Zaman akışı içinde

Zaman akışı içinde

Yalın ayak yola devam

                    Yolun yol olduğuna aldırmadan

                    Ellerimiz tabi ki ceplerimizde

                    Umursamazlık umurlarımızda

Yaşadığımızı bilerek

Yaşamaktan başka artı istemeden

Ya da sanarak

                    Farklı olduğumuza inanarak

                    Doğrularımızın doğru

                    Yanlışlarımızın yanlış

                    Yalın ayak gidiyoruz

23.04.1991

Yağmurlu bir günün ardından

Yağmurlu bir günün ardından

Güneşli bir gün umarak

Yağmuru hissetmemeye çalışıyoruz

Ama ıslanıyoruz

                    Bir kavganın ardından

                    Barışmayı umarak

                    Kavgayı hissetmemeye çalışıyoruz

                    Ama ayrılıyoruz

Gerçeklerin farkına varalım

Bir üst dizeye inanalım

Ve hepinizi seviyorum

23.04.1991

Üst üste duran sayfalardan

Üst üste duran sayfalardan

Birer birer alarak

Zincirleme şiirler yazıyorum

Ve de eskiler alıyorum

                    Nereye varacağını hiç bilmeden

                    Neden başladığını hiç bilmeden

                    Ya da düşünmeden

                    Düşünmeyerek

                    Sorunlara çözüm bularak

Tabi ki farkında olmadan biriktirerek

Yine de mutlu yaşıyoruz

Peki ya ötekiler

23.04.1991

Bugün 23 nisan

Bugün 23 nisan

Neşe doluyor insan

Şiirini hepimiz biliriz di mi

                    Bugün de 23 bugün de nisan

                    Ama düşüncelerle doluyor insan

Kiminin ülke

Kiminin şehir

Kiminin insanlık

Kiminin insan

                    Düşüncelerle dolu insanlar

                    Kim bulacak bunların çözümünü

Sen mi ben mi

Sen bana ben sana

Hepsiler hepsine hepsineler hepsilere

                    Dünya bu güne

23.04.1991

Duygusal ritimli ritimlerin peşinden

Duygusal ritimli ritimlerin peşinden

Duygularımızı yollayarak

Duygulanmaya çalışıyoruz

                    Her şeyler gibi

                    Duygularımızı da araçlar aracılığıyla

Neden niçin cevap anticevap

Bir sürü haller içinde

Hal ve gidiştin kırık not alıyoruz

                    Ama bütünlemeler ne zaman

23.04.1991

Masum bir kalemle çizilmiş

Masum bir kalemle çizilmiş

Hiçbir silgiyle silinmeyen

Elma yanaklı bir yüz

                    Gençlik çağının ilk yıllarında

                    Ve dertler ırmağında

                    Dalgalarla boğuşarak

                    Öğrenecek yüzmesini

Masum surat ve kırmızı yanak

17.04.1991

Bu demek ayrılık

Bu demek ayrılık

Her şey bitti artık

Güneş yok artık

Bulutların arkası boş artık

Ve ömür boyu pişmanlık

                    Zaman mı bunların çözümü

                    Ama yoktur zamanın duygusu

Güneşsiz yaşamasını öğrenip

Yapay güneşler üreteceğim

Ve onlarla ısınacağım

                    Ama tabi ki yoksun

                    Ardından üç kelime

                    Unutmadım unutamam unutmayacağım

06.04.1991

Yaşlılık ya da ilerlemiş yaş

Yaşlılık ya da ilerlemiş yaş

Kiminin şimdi kiminin sonra

                    Derttir bunalımdır

                    Kimse ona ulaşmak istemez

                    Ulaşsa da kabul etmez

Niye diye sormak kolay

Benim gibi gençsen

Ama olsa da fark etmez

Gibi geliyor bana

                    Oysa tontonluk ne güzeldir

                    Kimse sen bilemezsin demez

                    Kravat tak adam ol demez

                    Ve bunun gibileri sizi ilgilendirmez

Saygı ve sevgiler sizedir

Doymuşluk sizindir

Ve bunun tadını çıkarın

                    Ölümü düşünmek size göre değil

                    Yaşama en ez bizim kadar yakınsınız

01.04.1991

Sevinmek mi üzülmek mi

 

Sevinmek mi üzülmek mi

Şaşırdım mı şok mu

                    Her neyse mutluluklar

                    En az hak ettiğin kadar

Ama içimde bir şeyler oluyor

Tanımsız ve de anlamsız

                    Ağlamak mı hayır

                    Belki sevinç göz yaşı

Yine de mutluluklar

                    Film gibi diyebilirim

                    Ama ne film di mi

Keşke açıp da söyleseydin

Gerçi zor ama olsun

Fıçı ve mavi ya da

Mavi fıçı olabilir

                    Pişmanlık ve geri dönüş

                    Olmasın emi

Herkesler yanılırlar

Mutluluklar sizin olur

                    Evet maviciğim

                    Şaka ya da değil

                    Gerçekten mutluluklar

Seviyoruz seveceğiz

Ara sırada olsa

Görüşmek umuduyla

23.03.1991

Kimi zaman bir şarkıdır

Kimi zaman bir şarkıdır

Bir şiirde bulur kendini

Ya da bir kitabın sayfalarında

Belki de diğer insanda

                    Sonunda kendimize mal ederiz

                    Ve artık bizim hayatımızdır

Hepsini karıştırır

Bir sadelik elde ederiz

Sadelik bizimdir bizizdir

                    Sanki diğerinden

                    Şiirden

                    Kitaptan

                    Şarkıdan alınmamış

Ama yine de bizizdir

                    Herkese karşı savunuruz onu

Dediğimiz dedik

Öttürdüğümüzde düdüktür

                    Böyle akıp gider yaşam

                    Ne yapayım canım

18.03.1991

Her gün peşindeyiz birşeylerin

Her gün peşindeyiz bir şeylerin

Kiminde üzüntü kiminde sevinç

                    Sevinç bile yetmez

                    Tekrar peşlerine düşeriz

                    Tekrar tekrar tekrar

Niye diye sormak gelmez

Yetmez işte

                    Oysa kimi madendedir

                    Kiminin sırtında yükü

                    Görsek bile dokunmayız

                    Üzülmeyiz bile

Neden

11.03.1991