28 Şubat 2013 Perşembe

Düşlerimden düştüm

 

















by OM


Düşlerimden düştüm
Gerçeklerime çarptım
Aşk sınırını aştım
Yüreğime el konuldu
Beş yıl tene mahkum oldum
                    Derinlerimden zıpladım
                    Sığlıklarımda boğuldum
                    Dost sınırını aştım
                    Anlayışlarıma el konuldu
                    Beş yıl tanımadıklarıma mahkum oldum
Biriktirdiklerimden bittim
Toplamadıklarıma takıldım
Sır sınırını aştım
Dinleyişlerime el konuldu
Beş yıl duymamaya mahkum oldum
                    Gidişlerimi azdırdım
                    Sahil kasabalarını geçtim
                    Yol sınırını aştım
                    Adımlarıma el konuldu
                    Beş yıl yerinde saymaya mahkum oldum
Anasonla anlaşmıştım
Büyükleri toplamıştım
Rakı sınırını aştım
Deniz kenarıma el konuldu
Beş yıl evde şaraba mahkum oldum
                    Uzun sigaraları yaktım
                    Dumanında uzadım
                    Nikotin sınırını aştım
                    Dudaklarıma el konuldu
                    Beş yıl sakıza mahkum oldum
Paylaşımlarımı sıktım
Anlayışlarımı paketledim
Sevgi sınırını aştım
Dokunuşlarıma el konuldu
Beş yıl öküzlüğe mahkum oldum
                    Geriye
                    Ne
                    Kaldı
Neremle
Yaşayacağım
Hayat
Da
Ne
Var
                    Yürek
                    Yok
                    Kalp
                    Var
Aşk
Yok
Ten
Var
                    Dostluk
                    Yok
                    Sıradanlık
                    Var
Anlayış
Yok
Susukunluk
Var
                    Gidişler
                    Yok
                    Sabit
                    Var
Sevgi
Yok
Öküz
Var
                    Kaçak
                    Yaşar
                    Yakalanırım
Ömür
Boyu
Mahkum
Olurum
                    Zaten

28.02.2013

27 Şubat 2013 Çarşamba

Rüzgar içime kaçtı

 











by GG


Rüzgar içime kaçtı
Şöyle bir dolaştı
Diplerimi havalandırdı
Ayrılırken gülümsedi
Nefesi nefesime eklendi
                    Bulut tenime kaçtı
                    Şöyle bir sıvazladı
                    Tenimi akladı
                    Ayrılırken ağladı
                    Göz yaşı sonrası kokusu kaldı
Erik ağacı çiçeklerini açtı
İlkbahar ruhuma kaçtı
Kafamda rüzgarlı bulutlar
Yüreğimde aşk var
Yanımda kimse yok
                    Kar yağdı çiçekler öldü
                    Dallar direndi
                    Kışa inat bir daha açtı
                    Bir daha öldü
                    Bir daha açtı
                    Bahar geldi
Kaç aşkı yazın öldürdüm
Kışa inat yeniden doğurdum
                    Kar yağdı çiçekler öldü
                    Aşk direndi
                    Umarsızlığa inat bir daha doğdu
                    Bir daha öldü
                    Bir daha doğdu
                    Deliötesine kavuşuldu
Aşk
Sen aç
Ben karları yutarım
Kışı kovalarım
Deli kokunu hayata dağıtırım
                    Aşk
                    Sen aç
                    Yüreğimle ısıtırım
                    Göz yaşlarımla sularım
                    Tenimde kozalarım
                    Kışa inat
                    Kokunu yaşatırım
Yeter
Ki
Huzur
İçin
Boğulma
                    Yeter
                    Ki
                    Gelecek
                    İçin
                    Kaybolma
Yeter
Ki
Saygı
Duruşunda
Durma
                    Yeter
                    Ki
                    Delirmekten
                    Korkma
Aşk
Yüreğini
Açtı
                    Kokusunu
                    Havaya
                    Fırlattı
Kuytuya
Kaçmayanların
Üzerine
Yağdı
                    Kar
                    Yağdı
                    Çiçekler
                    Öldü
Aşk
Direndi
                    Kışa
                    Kara
                    İnat
                    Bir
                    Daha
                    Çok
                    Daha
                    Açtı
Açar
Da
                    Yeter
                    Ki


27.02.2013

Çalınmamış zillere parmak bastım

 




















Çalınmamış zillere parmak bastım
Girilmemiş odalara nefesimi bıraktım
Açılmamış pencerelerden sızan havaydım
Bakılmamış gözlere dalıp esen yeldim
                    Yok kadardım
                    Var olanlardan çok kadardım
Yazılmamış mektuplara ilk harf oldum
Alınmamış biletlere teselli sundum
Gidilmemiş yollara yeşil ışık yaktım
Kalınmamış yerlere yatak serdim
                    Yok kadardım
                    Var olanlardan çok kadardım
Anahtarı kaybolmuş kapılara çilingirdim
Yağmur düşmemiş topraklara gökkuşağıydım
Ayıp olurların ortasını normalleştirendim
Kendine itiraf edilemeyen cümlelere ana fikirdim
                    Yok kadardım
                    Var olanlardan çok kadardım
Duyulmamış müziklere ilk notaydım
Başlanamamış şiirlere ilk dizeydim
Uçulmamış ülkelere ilk vizeydim
Yaşanmamış hayallere ilk merhabaydım
                    Yok kadardım
                    Var olanlardan çok kadardım
Hayatın yuvarlağında duramayan sivriydim
Düzenler yuvarlağına sığamayan yamuktum
Yolların yuvarlağında taliydim
Oyunlar yuvarlağında hep ebeydim
                    Yok kadardım
                    Var olanlardan çok kadardım
                    Bana kalan yokların
                    Yok sonrası yalnızlık kokusuydum
Uzadım
Kadardan
Vaz
Geçtim
Yok
Oldum
                    Uzandım
                    Yalnızlığıma
                    Altımda
                    Toprak
                    Kokusu
                    Üstümde
                    Yıldız
                    Sessizliği
Pardon
Dedim
Hayata
Sen
Oyunlarına
Devam
Et
Bana
Yalnızlığımı
Bırak
                    Beni
                    Kırmadı
                    Hayat
Kocaman
İçindeki
Bir
Zerreyi
Zerre
Kadar
Önemsemedi
                    Ayrıldık
Yalnızlığın
Kalabalığı
Kıskandıran
Güzelliğinde
Durdum
                    Bir
                    Umuttum
                    Durdum
Bir
Teselliydim
Soldum
                    Bir
                    Hayat
                    Açısıydım
                    Daraldım
                    Boğuldum
Yok
Kadardım
Vaz
Geçtim
Yok
Oldum
                    Uza


27.02.2013

26 Şubat 2013 Salı

Al götür beni

 



















Al götür beni
Kendimden uzağa
Kaybet beni
Yaşadıklarımın unutulmuşluğunda
                    Hiç bir şey hatırlamayayım
                    Bütün birkitirdiklerimi akıtayım
                    Senin kucağında yeniden doğayım
Al götür beni
Kendinin içine
Yeniden doğur beni
Senin kadar öğreneyim
Senin kadar güzelleşeyim
Senin kadar nefes alayım
                    Bütün dokunuşlarımı teninde sileyim
                    Bütün bakışlarımı gözlerinde kaybedeyim
                    Bütün kalışlarımı yanında sen kadar yapayım
Al götür beni
Senin olduğun her yere
Yüreğinde büyüt beni
İlk harfimi senden öğreneyim
İlk kelimemi senin için doğurayım
İlk şiirimi sana yazayım
                    Doğum tarihim sen ol
                    İlk doğum günüm sen ol
                    Onsekiz yaşım sen ol
Al götür beni
Bilmediğim sahil kasabalarına
Denizde sektir beni
Sana kadar kayayım
Senin olduğun yerde dibe dalayım
Senin kucağına düşeyim
                    Delikanlılığım sen ol
                    Olgunluğum sen ol
                    Derinligim sen ol
Al
Götür
Beni
                    Dinlemediğim
                    Müziklere
Duymadığım
Kelimelere
Götür
Beni
                    Seninle
                    Vurgun
                    Olayım
Seninle
İnsan
Olayım
                    Seninle
                    Erkek
                    Olayım
İlk
Bakışım
Sen
Ol
                    İlk
                    Dokunuşum
                    Sen
                    Ol
İlk
Ve
Son
Aşkım
Sen
Ol
                    Al
                    Götür
                    Beni
                    Kendine
Sen
Ben
Bir
Biz
Olalım
                    İlkson


26.02.2013

Öte













Öte
Çok öte
Vurgundan da öte
Dokunuşların kayganlığında
Bir on daha çok on gecelerde
Abaküs gibi tenler çarşafa dağılıyor
                    Sabah oluyor
                    Temizlikçi abla saymayı
                    Gecenin siyahina inat
                    Renkli renkli öğreniyor
                    Kirli sepetinde tenler toplanıyor
Rakıyı kucaklamak için
Manşetinden ayrılmış gazetenin
Üçüncü sayfası bekliyor
Çıngırak duyuluyor siyah poşet heyecanlanıyor
                    Üçüncü sayfa rakısına kavuşuyor
                    Siyah poşetin içine uzanıyor
                    Diğer elde bir demet fulya kokuyor
                    Zil çalıyor
Hoşgeldin
Aslında geleceğini tahmin etmiyordum
                    Geleceğim demiştim
Herkes diyor
                    Ben bir kişiyim
Ne güzel kokuyor
                    Senin kokunu kıskandığı için
Bu gece kalacak mısın
                    Daha yeni geldim
Neyse boşver
Rakısı çok suyu az buzu bol di mi
                    Bunun için yakınsın
Gece kalacak kadar değil ama
                    Daha yeni geldim
                    Cevabı bulmak için
                    İllaki soru olmasına gerek yok
                    Bazen kendiliğinden gelir cevap
                    Ve soruyu utandırır
Sen de bu kelimelerin için yakınsın
Ve getirdiğin makaronlardan daha renklisin
                    Utandırma beni
Korna ya şikayet ederim seni
                    Ebüvve
Aç mısın diye sormayacağım
İşte dolunay renginde rakınız
Masaya vurmayı unutma
                    Unutur
                    Muyum
Geceye
                    Sabaha
Bıkmıyor
Musun
                    Sürekli
                    Aklımda
                    Ve
                    İsteğimde
                    Olduğu
                    İçin
                    Kendiliğinden
                    Çıkıyor
Yumurtam
Rafadan
Olsun
                    Seni
                    Seviyorum
Kayısı
Da
Olur
                    Seni
                    Seviyorum
Tavuğa
Kadar
Döneceğim
Bak
                    Tamam
                    Tamam
                    Yataktan
                    Sıyrılmayacaksın
                    Di
                    Mi
                    Tamam
                    Sustum
Bir
Güzelliği
Doya
Doya
Yaşayacağına
Neden
Daha
Yaşamadan
Uzatmak
İstiyorsun
                    Tamam
                    Sustum
Sabaha
                    Sabaha


26.02.2013

Ellerimde geçmiş geceler

 












ksb


Ellerimde geçmiş geceler
Sağanak sokakların sağırlığında
Yürüyorum denizin kokusuna
Oturuyorum kayanın grisine
Geç kalan dolunayın karşısına
                    Ellerimi denize sokuyorum
                    Geçmiş gecelerim boğuluyor
                    Dolunay sinsice göz kırpırıyor
                    Yine geleceğim yeniden doğacaklar diyor
Hiç bir yaşadığım an
Ölmüyor birikiyor
Bedenime ruhuma kaçak katlar çıktım
Sığmıyor taşıyor
                    Kimse dokunmuyor
                    Sen dokununca sana kalıyor
                    Birikmeli hayat yoruyor
Kapım yok ki kapatayım
Dur um yok ki durdurayım
Kilidim yok ki değiştireyim
Yeterim yok ki dokunmayayım
                    Kendime kaldığım anlarda
                    Yüreğimi uzatıp
                    Ruhumu mandallara emanet edip
                    Tenimin camını açıp
                    Birikenlerin kokusu inadına
                    Havalandırıyorum
Şömine yanıyor
Ateşin birbirini kovalayışı bakıyor
Yanına bir kadın armağan oluyor
Tenin camı kapanıyor
Gözleri teni dokunuyor
Gece uzuyor
                    Şömine sesini kısıyor
                    Sabah geç kalıyor
                    Dolunay bahçeye düşüyor
                    Sinsice ben sana demiştim gözünü kırpıyor
                    Gizli tenler normal günü dönüyor
Kapım
Yok
Ki
Kapatayım
                    Dur
                    Um
                    Yok
                    Ki
                    Durdurayım
Kilidim
Yok
Ki
Değiştireyim
                    Yeterim
                    Yok
                    Ki
                    Dokunmayayım
Birikmeli
Hayat
Yoruyor
                    Her
                    Yorgunluk
                    Elinden
                    Tutup
                    Tekrar
                    Hayata
                    Kaldırıyor
Her
Gecem
Rakı
Renginde
Dolunay
                    Gel
                    De
                    Dolanma
Havalandırıyorum

26.02.2013

25 Şubat 2013 Pazartesi

Sensiz kalmanın çıkmazlarında












by GG


Sensiz kalmanın çıkmazlarında
Kendine dönememenin girdaplarında
Bir olamamanın yokluklarında
Çoklara koşuyorum
Dokundukça küçülüyorum
Bitmiyorum
                    Sensiz yürünen sokaklarda
                    Adımların başkalarının bacaklarında
                    Deniz kıyısına ulaşamıyorum
                    Martılarla konuşamıyorum
                    Yürüdükçe yol uzuyor
                    Varamıyorum
Sensiz bakmanın karanlıklarında
Uzaktan görünen sağır ışıkların loşlarında
Yorganın altından sekiyorum
Siyah çarşafa dolanıyorum
Tenimi kurtaramıyorum
Asılıyorum
                    Sensiz gitmenin uzaklarında
                    Sahil kasabası telaşlarında
                    Köy kahvesinin ahşabında
                    Sohbet edemiyorum
                    Kelimelerimi bulamıyorum
                    Susuyorum
Sensiz büyüyememenin çocukluğunda
Misketlerim göz yaşlarımın arasında
Topaçımın ipi boynumda
Soluk alamıyorum
Yağmura denk gelemiyorum
Kuruyorum
                    Sensiz bensiz hiçin kucağında
                    Bildiklerim kirli sepetinde
                    Dokunuşlarım kömürlükte
                    Nefeslerim lacivert vurgunda
                    Tavan arası sandığında
                    Naftalinleniyorum
Sen hiç sensiz kaldın mı
                    İstemem
Sen
Hiç
Sensiz
                    Yürüdün
                   
İstemem
                    Sen
                    Hiç
                    Sensiz
Dalgaları
Duydun
Mu
                    İstemem
Sen
Hiç
Sensiz
                    Dokundun
                    Mu
İstemem
                    Sen
                    Hiç
                    Sensiz
                    Kalma
Ben
Sensizliğindeki
Seni
De
Bulurum
                    Sen
                    Hiç
                    Sensiz
                    Kalma
Ben
Sensizliğindeki
Beni
De
Bulurum
                    Yalnızlık
                    Makamına

25.02.2013

Ben gitseydim






ksb


Ben gitseydim
Belki o arkamda kalırdı
O gitseydi
Ben onunla elele yürürdüm
                    Ben sevseydim
                    Belki o başkasını severdi
                    O sevseydi
                    Ben onunla yürek yüreğe çağlardım
Ben baksaydım
Belki o gözlerini kaçırırdı
O baksaydı
Ben onu gözlerime mıhlardım
                    Ben dokunsaydım
                    Belki o irkilirdi
                    O dokunsaydı
                    Ben ona bütünümü verirdim
Ben kalsaydım
Belki o uzaklara giderdi
O kalsaydı
Ben onunla hayatlar büyütürdüm
                    Ben ağlasaydım
                    Belki o mendil uzatırdı
                    O ağlasaydı
                    Ben onun göz yaşlarında vurgun yerdim
Ben çocuk olsaydım
Belki o büyük olurdu
O çocuk olsaydı
Ben onunla ilk taytayımı yapardım
                    Ben boğaz olsaydım
                    Belki o kılavuz kaptanla geçerdi
                    O boğaz olsaydı
                    Ben onun gerdanına erguvan olurdum
Ben rakı olsaydım
Belki o şarap olurdu
O rakı olsaydı
Ben ona balık olurdum
                    Ben köle olsaydım
                    Belki o sahibim olurdu
O
Köle
Olsaydı
                    Ben
                    Onunla
                    Özgürlüğe
                    Kaçardım
Ben
Ruh 
Olsaydım
                    Belki
                    O 
                    Beni 
                    Fincanlardı
O
Ruh 
Olsaydı
                    Ben
                    Onun 
                    İkizi 
                    Olurdum
Ben
Dünya
Olsaydım
                    Belki
                    O
                    Uzay
                    Olurdu
O
Dünya
Olsaydı
                    Ben
                    Onunla
                    Birlikte
                    Dönerdim
Daha
Tanışmadık


25.02.2013