Bazen

Bazen
Mavi bir deniz düşlüyorum
Düşlerimin arasından
Soğuk sulara dalıyorum
Aniden
Uykudan uyanıp
Kendimi buluyorum
Her şeye rağmen
Yaşamayı seviyorum
Bazı günler
Kara bulutlarla uğraşıyorum
Okyanus dalgalarından
Kurtulmaya çalışıyorum
Bir de bakıyorum ki
Hiçbir şeyden
Etkilenmiyorum
Her şeye rağmen
Yaşamayı seviyorum
Ölümün dondurucu soğuğunu
Vücudumla tanıştırıyorum
Hayata bakıyorum
İşte o zaman
Yaşam gerçeğine varıyorum
İçimde
Nefes almak için
Tazelikler hissediyorum
Her şeye rağmen
Yaşamayı seviyorum
Sizlere buradan
Sevgilerimi sunuyorum
Hepiniz
Tüm karalara rağmen
Yaşamı sevin istiyorum
Ben de zaten
Seni seviyorum
Her şeye rağmen
Yaşamayı da seviyorum
Diye yazmışım
Bindokuzyüzseksendokuzda
Sen gitmişsin
Gelenler gitmiş
Sevdiklerim ölmüş
Sana
Aşık olduğumu hissederken
Senden sonra da
Aşık olduğumu hissederken
En sonunda
Ilk ve bir tane
Aşkımla tanışmışım
Ondan da ayrılmışım
Kendime kalmışım
Insanlardan
Dokunuşlardan
Tenlerden
Paylaşmaktan
Sevgililerden
Çok uzaklara düşüp
Yaşama
Kızgın satırlar ekleyerek
Nefes alır hale
Gelmişim
Getirmişler
Geldim
Dün ile yarın
Bugün ile oynarken
Elime kalan
Kendimle
Idare eder
Duruma gelmişim
Hadi bakalım
Burdan yak

1989-2009

Saniyeler dakikalar aylar

Saniyeler dakikalar saatler
Günler otuz günler aylar
Hatta dokuz ay geçti
Ama beraberlik bağları
Sımsıkı kenetlendi
Bazı gün kavga ile tanıştı
Mutlulukla kardeşti
Sevgiydi onları tanımlayan
Mutluluk sevgi aşk
Öyle bir beraberlik ki
Şiirlerde anlatılamayan
Duygularda hissedilemeyen
Yaşamadıkça anlaşılamayan
Sevmek kendinde hissetmek
Her şeyiyle bir olmak
Hayal edemediğin
Beraberlik düşünmediğin
Anda karşılaştığın
Sımsıkı sarıldığın
Sevdiğin özlediğin
Koştuğun uçtuğun
Bir beraberlik ve mektup

1989

Dünyadan

Dünyadan
Evet dünyadaki bu şehirden
Yaşadığımız tanıştığımız dost olduğumuz
Sevginin gerçek tanımını yakaladığımız
Anlamamakla kırgınlıklarla kavgalarla
Barışmakla sarılmakla aşkla
Üzüntü ve mutluluklarla süslediğimiz
Sevgimizi gerçekten yaşadık
Yaşıyoruz yaşayacağız
Ama gerçek sevgiyi bulmanın
Zor olduğunu bilerek
Sürdürmenin zorluğunu hissederek
Yolumuzdaki tümseklere takılmadan
Onları ezerek ve düzelterek
Beraber tanımladığımız sevgimizi
Yalan sorunlara kaptırmadan
Yürümeyi koşmayı uçmayı öğreneceğiz
Çünkü ikimiz için
Sen ve ben değil biz için
Arkadaşlığımız dostluğumuz için
Hareketlerimizde vücudumuzda kalbimizde
Gördüğümüz hissettiğimiz yaşadığımız
Sevgimiz için
Ve seni gördüğüm tanıdığım sevdiğim
Bu dünyada boyutta sonsuzlukta
Sevgimizle yaşamak istiyorum

29.09.1989

Bir yelkenli olsam tutsağıyım rüzgarın

Bir yelkenli olsam tutsağıyım rüzgarın
Bir kuş olsam tutsağıyım göklerin
Bir kul olsam tutsağıyım Allah’ın
Bir toprak olsam tutsağıyım yağmurun
Bir gündüz olsam tutsağıyım ışığın
Bir duman olsam tutsağıyım ateşin
Bir kulak olsam tutsağıyım seslerin
Bir göz olsam tutsağıyım görüntülerin
Bir insan olsam tutsağıyım paranın
Ve tutsak olmayayım desem
Yelkenli olamam
Kuş olamam
Kul olamam
Toprak olamam
Gündüz olamam
Duman olamam
Kulak olamam
Göz olamam
İnsan olamaz mıyım

02.07.1989

Bugün

Bugün
Düşündüm önceki yaşamımı
Ne olabilirdim ya da oldum
Belki de bir kızdım
Ya da şövalye
Hiç önemi yoktu
Şövalye ya da kız
Yine de insandım ya
Yoksa insan değil miydim
Bavul yaprak panda
İnsan olmamak
Önceki şimdiki sonraki
Hangisi en güzeli
Ben ben olduktan sonra
Farketmez
O ları bu ları
Yine yaşarım hayatımı
Öncekine hoşça kal
Sonrakine bekle

09.06.1989

Önceleri başlamış emeklemeye

Önceleri başlamış emeklemeye
Dizleri uf olmuş zamanla
Dizlerini kurtarmaya karar vermiş
Başlamış yürümeye
Okyanus dağ epeyri yürümüş
Yorulmuş ayakları zamanla
Bir gün görmüş ormanda bir at
Atlamış gitmiş uzaklara
Sonunda yere yığılmış at
Şanslıymış biri icat etmiş araba
Basmış gaza uçmuş yollarda
Derken benzin tükenmiş
Uçak jet mekik
Başlamış yürümeye
Ayakları bitmiş zamanla
Kalmış dizlerine ve emeklemeye
Sonunda bulmuş bir çukur
Atmış kendini içine

29.05.1989

İlkbaharımda açan çiçeğimsin

İlkbaharımda açan çiçeğimsin
Yelkenlerimi dolduran rüzgarımsın
Gitarımın tellerisin
Sen bodrum un mavisisin
İçimdeki büyülü mutluluğumsun
Göz bebeklerimin yaşısın
Gülüşümün kahkahasısın
Sen bambaşka bir şeysin
Hayallerimin gerçeğisin
Ölümün içindeki yaşamsın
Duygusuzluğumun duygususun
Sen şiirlerimin perisisin
Ellerimdeki ellersin
Dudaklarımdaki dudaklarsın
Duygularımın duygususun
Sen var ya sen

29.05.1989

Uçuyordum

Uçuyordum
Gökyüzünde süzülerek
Geçtim bir bulutun içinden
Beyaz ve yumuşaktı
Kızdırdım herhalde bulutu
Gözyaşlarını aşağıya bıraktı
İnsanlar baktılar damlalara
Hafiften girdiler kuytulara
Damlalar durduğunda
Toprak kokusu vardı etrafta
Damla toprak koku
Verir bizlere bazen mutluluk
Ama yine de var dertler
Bitmeyen bitemeyen
Birazcık boş verme
Birazcık damla
Birazcık toprak
Birazcık koku
Ve mutluluk bizlere doğru

29.05.1989

Masmavi bir dünyada

Masmavi bir dünyada
Renksiz bir insan
Ama herkesi o boyamış
Sonunda kendine renk kalmamış
Oymuş masmavi dünyayı yaratan
İnsanlara mutluluğu öğreten
İnsan mutlu mavi
Ve sonunda renksiz kalmış
Mutluluğunu verdikleri
Renklerinden bir parça vermemiş
Görmüş anlamış değişmiş
Artık onunda bir rengi var
Kara

29.05.1989

Bir boyutun

Bir boyutun
Kapısından içeri girdim
İçeride canlılar canlıydı
En popüleri insandı
Evet hem cinslerimdi
Boyut çok genişti
İnsan kavramı ondan da
İyi kötü eh insan
Kendini seçemeyen insan
Gelişen değişen insan
Kimisi zavallı
Kimisi zengin
Kimisi özürlü
Kimisi ulu
Kimisi güzel
Kimisi insan
Hepside kendini seçememişti
Seçmeye çalışmıştı
Kimi iyi kimi kötü
Ama hepsinin sıfatı insan
Bazılarına insan demek
Diğerlerine hakaret
Diğerlerine iltifat
Öyle de bir boyuttu
Kapısını kapattım
Ama içeriden


28.05.1989

Soğuk ocak kıştı

Soğuk ocak kıştı
Tren yolculuk başlangıçtı
Artık eller bir bütündü
Boyutta yeni bir çift vardı
Birliktelik mutluluk umuttu
Pazartesiden pazara birden otuza
Dakika saat gün aylardı
Kolay değildi ikinin bir olması
Yalnız bir kalbi sevginin sarması
Yalnızlığın gücünü yitirmesi
Birdenbire o da neydi
Değer düşünce ideal gibi
Her zaman daima ilgi
Alışmıştı haklıydı
Ve bunları bulamayış
Biraz sarsılma
Ama yinede sevgi
Böylece birleştiler güçlendiler
Sevgileri onları doruklara itti
Tabi ki doruğun bedeli
Çevrenin a’ ları b’ leri
Sorunlar etkiler farklar
Dıştakiler dıştakiler
Böylelikle yıprandılar
Kimi zaman koptuk sandılar
Ama gerçek değildi onlar için
Para itibar gelecek aile
İnsan insan insan
Hangisi önemli demek kolay
Cevap ise basit ve zor
Ama sevgileri vardı
Birleşen elleri
Bütünleşen vücutları vardı
İkiyi bir yapabilirlerdi
Farklıydılar insandılar
Dayanamadı ya da sandı
O ve sen ideal ve aile
Bunları silmek zor ne kelime
Mavi için insanlar için
Ama sevgiyi yakalamak
Onunla mutlu olmak
Sarılarak uyumak
Ve tabi ki Bodrum
Öyle saniyeler ki
Boyut içinde bambaşka
Öyle beraberlik ki
Marslılar için bile özlem
Yıpratsa üzse ağlatsa
Yine de inanılmaz
Ve bitmemeli demek
Mavi ile bir ömür
Gerçekten muhte
Ve demin telefon etti

28.05.1989

Gökyüzünde bir bulut gördüm

Gökyüzünde bir bulut gördüm
Seçtim onu kendime
Bu bulut mavi bir bulut
Ulaşılması zor bir bulut
Kimi zaman şimşekler çakıyor
Kimi zaman yağmur olup yağıyor
Çoğu zaman masmavi oluyor
Ama yağmur sonrasını bilirsiniz
Doyum olmaz
O kokuya ferahlığa ve mutluluğa
İşte benim bulutumda öyle
Şimşek de olsa yağmurda
Mutluluk veriyor bana
Ve ben bulutumu seviyorum

20.05.1989

Bir kasaba çağırıyor bizi

Bir kasaba çağırıyor bizi
İçimizde büyüttüğümüz sevgimizi
Gitgide güçlenen beraberliğimizi
Sorunlarımızı ve çözümlerimizi
Karanın içinden çıkardığımız maviliğimizi
Yakamoz misali gözlerimizi
Sımsıcak birbirini saran ellerimizi
Tüm içtenliğiyle birleşen dudaklarımızı
Bir bütün olan vücutlarımızı
Ateş böceği gibi parlayan sinirlerimizi
Masmavi duygularımızı
Bodrum çağırıyor bizi

06.05.1989

Bir pencere manzarası vardı

ksb


Bir pencere manzarası vardı
Masmavi denize kuşbakışı
Bembeyaz evlerin arasında
İki sevgiliyi barındırıyordu
Sevgililer
Yalnızlıklarını yaşayacaklardı
Düşlerini gerçek yapmışlardı
Ve mavi beyaza ulaşmışlardı
Pencerede elele duruyorlardı
Evet pencereden
Deniz güneş mehtap hayat sevgi
Pencereden atladılar manzaranın içine
Elele koştular kumsalda
Birlikte daldılar mavi sulara
Birlikte güneşe bıraktılar kendilerini
Kumsalda buluştu dudağı dudağıyla
Pencereden içeri girdiler akşamüzeri
Baştan aşağı değiştiler üzerlerini
Kıpkırmızı güneş batımını
Elele seyrettiler pencereden
Kurdular deniz üzerine sofralarını
Tokuşturdular kadehlerini
Deniz ve ay ufukta teğetti
Bir teknenin dalgaları denizi titretti
İki sevgili mehtapta birlikteydi
Beyaz karanlıkta aldı pencere onları içeri
Birbirlerini soydular usulca
Vücutlarını kenetlediler
Ulaştılar en mükemmel birlikteliklerine
Sevmek hem de Bodrum’ da sevmek
Birlikte mutluluklar denizinde yüzmek
Mavi güneş deniz mehtap aşk Bodrum’ da
Evet gerçekten seviyoruz
Gerçekten yaşıyoruz
Gerçekten mutluyuz
Mavi ve ben demek Bodrum’ da

30.04.1989